29 Nisan 2013 Pazartesi

E5 karayolu'nda uygulanan 70 km hız limiti

İşe gidişlerimde hergün kullandığım E5 karayolunda uzun bir süredir 70 km hız limiti uygulanıyor. Hız limiti ile ilgili bu kurala uymak adına 70 km'yi geçmemeye çalışıyorum, ancak en son 27 Nisan Cumartesi eşimle birlikte Haliç köprüsü üzerinden Mecidiyeköy istikametine seyrederken başımıza gelen ve genel tutumu yansıtan durum beni ve muhtemelen benim gibi masum, kurallara uymaya çalışan diğer sürücüleri de çok rahatsız ediyordur. Orta şeritten seyrederken arkamdan gelen bir Doblo araç sürücüsü aracımın tamponuna kadar yaklaşıp tüm gücü ile kornaya bastı ve sonrasında büyük bir hiddetle aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmek pahasına, ellerini direksiyondan bırakarak bana bağırdı. Bu esnada yol kenarında görev yapan trafik polisi arkadaşlar ne bu durumu gördü, ne de bu adamın aracının motorunu yakma pahasına gazlaması ile ilgilendi. Kameralar ile sürekli çekim yapılan bu bölgede yaşanılan bu hareket ve diğer sürücülerin ben 70 ile gitmeye çalışırken 100 - 140 km bandında seyretmesi mevcut kurallar çerçevesinde bir cezalandırma le sonuçlanması gerekir.
Ben işlenilen bu trafik suçlarının ve hız ihlallerinin cezalandırılmadığını düşünüyorum. Neden böyle düşünüyorum, çünkü eğer ki 343 TL olan hız limitinin %30 aşılması cezası bu trafik magandalarına düzenlense o zaman bu kişilerde trafik kurallarına hassasiyetle uyacaklardır. İstanbul'da gün olmasın ki tuhaf trafik ihlalleri ve bir diğerine sopa, bıçak, taş ve aklınıza gelen bilumum malzemelerle saldıran insan müsveddeleri görmeyeyim. Bir diğerini trafikte öldürenler ise sadece televizyonlardan duyduklarımız. Trafik sorunları ile ilgili acil çözüm bulunmalı, insanların hayvanlığa özenerek onları taklit etmesinin önlenmesi için acil tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirleri ilçelerde Belediyeler ve Kaymakamlıklar, il genelinde Valilik ve ülke genelinde Hükümet acilen almalıdır. Bu gidiş gidiş değil! Alınan kararlarında mutlaka en ciddi şekilde uygulanması ve uygulayıcıların takibi gerekmektedir. Bu işlerin düzeltilmesi halkın inisiyatifine bırakılmamalıdır.Çünkü İstanbul'da yaşayanların büyük çoğunluğunda bu kapasite yoktur. 
Sigara yasağı ile ilgili uygulamalar sona ermiş, örneğin Bahçelievler'de ana cadde üzerindeki bütün kafe ve pastahanelerde kapalı alanda sigara içilmesine göz yumulmaktadır. Şikayet mekanizması Türkiye gerçeğine uygun değil, siz birilerini şikayet ederseniz sonuçta ya darp edilirsiniz yahut öldürülürsünüz. Böyle bir durumla karşılaşmayı da kimse istemez. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder