31 Aralık 2014 Çarşamba

Mutlu Yıllar

2015'in ülkemize, milletimize ve tüm dünyaya barış ve huzur getirmesini, savaşların olmadığı, çocukların ölmediği, kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin son bulduğu, hayvanların yaşam haklarına saygı gösterilen, her türden radikalizmin son bulduğu aydınlık bir yıl olmasını dilerim.


18 Haziran 2014 Çarşamba

Yaz Tatili 2014

Bir yıldır beklediğimiz tatil dönemi geldi, yazın sıcakları kendini her senedekinden fazla hissettirdiği şu günlerde denize kavuşma motivasyonumuz artık pik yaptı. Peki bu sene için tatilde nereye tercih edeceğiz? Bilinen ve denenmiş olan her zaman en iyisidir prensibi doğrultusunda yine yeniden Adrasan yolları bizi bekliyor. Macit'in şirin işletmesinde 28 Haziran gibi giriş yapıp, 2 hafta dinleneceğiz. Hem ekonomik ve hem de sakin bir tatil için tercih edilebilecek bir mekan. Umarım tatilden mutlak bir arınma ve tam dinlenmiş bir beden ile dönüp, hayata kaldığımız yerden devam edeceğiz..

28 Mart 2014 Cuma

Öylesine

28 Mart 2014'den bugüne ülkemizde ve dünyamızda yaşanan olayların pek de iç açıcı olmadığını, ve o tarihteki sözünü ettiğim olumsuz etkilerin halen devam ettiğini ve hatta artarak devam ettiğini söylemek çok da hatalı olmaz. 

O tarihteki kötülüklere ilaveten 2 yılımız Covid 19 felaketi ile mücadele ile geçti. Ülkemizi ağır bir şekilde etkilemekte olan yüksek enflasyon ve beraberinde insanların yaşamında derin bir şekilde hissettiği  refah kaybı, İstanbul genelinde ev fiyatlarındaki anormal artışlar ve bunun bir sonucu olarak bu şehirde yaşayan ev sahibi olmayan insanların geleceğe dair artan endişeleri... 

Ramazan bayramının birinci gününe denk gelen bu günde bir bayram dileği olarak umarım bu olumsuzluklar son bulur ve aydınlık güzel günler gelir.

                                                                28 Mart 2014 Tarihli yazı

Kışın son demlerini tamamladığını ve ilkbaharın uç verdiğini düşündüğüm bu hafif yağmurlu, soğuk olmayan ama ılık günlerde, doğa ile beraber iç dünyamda bir aydınlanma ve canlanma bekliyorum. Tüm ülke insanlarının da benzer beklentiler içerisinde olduğunu tahmin ediyorum. Ancak son günler ve hatta son seneler pek de olumlu beklentiler sunmuyor.

Sanki çok uzun bir süredir dünyamız ve insanlık, yıkıcı ve olumsuz bir sihir etkisinde. Bu etkilerin bireyleri de olumsuz etkilemesi kaçınılmaz. Savaşlar, sel felaketleri, tsunamiler, nükleer santrallerden sızıntılar aklıma ilk anda gelenler.

Ülkemizde ise son günlerde olanlar yeteri kadar sıkıcı, üzülmemek elde değil. Siyasetteki abuk sabuk ucube işlerin dışında bir de ülkemizin en önemli kurumlarının en yetkin kişileri toplantı yapıyor ses kayıtları internete düşüyor, korkutucu bir durum. Bir vatandaş olarak çok üzüldüm.

Aklıma Lozan konferansında 12 adaları İngiliz istihbaratının telgrafları önceden okuması sonucu teslim ettiğimize dair olay geldi. Kurduğunuz, kurguladığınız veya üzerinde çalıştığınız herhangi bir gizli bilgi sizden önce rakiplerinizin eline geçerse, sizin adınıza normalde olabileceğinden daha kötü sonuçlar doğuracağı beklenir.

Bu tür kötü olaylar insanlığın güzel ve aydınlık bir geleceğe ve barış dolu herkesin güzel yaşayabileceği bir yaşama dair naif umutlarını söndürüyor. Umutlar söndükçe karanlıklar derinleşiyor...

Sevgi dolu güzel günlere olan özlemle..

17 Mart 2014 Pazartesi

Günün güzeli

LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal

Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme Lavinia

Özdemir ASAF

14 Mart 2014 Cuma

Günün güzeli

DEĞİŞİM 
 
İnce uzun bir hayvan 
Çarpıyor 
Çarpıyor 
Çarpıyordu kendini taşlara. 
Canı mı sıkılıyor 
Can mı çekişiyordu yoksa? 
Yok efendim dedi yanımdaki adam  
Gömlek değiştiriyor yılan 
Bu hallerden anlarız dedi az çok 
Biz de sınıf değişmiştik bi zaman 
 

                      Can YÜCEL

19 Şubat 2014 Çarşamba

Çekici Terörü

Dün gece saat 21:00 sıraları gidip Karaköy Güllüoğlu'nda bir baklava yiyelim istedik. Arkadaşların arabası ile gittik ve liman işletmelerinin karşı sokağında park ettik. Gecenin o saatinde çekicinin görevde olmayacağını düşündüğüm için bir şey olmaz olursa ceza benden dedim. Baklavaları keyifle yedik ve geri döndük bir de baktık ki araba gitmiş. Nereye çekilmiş gecenin bu saatinde hiç çalışmayan yoldan ve hangi trafik akışını engellediğimiz için çekilmiş? Taksiye bindik ve 15 lira verip Kasımpaşa'da bulunan Kahraman otoparkına gittik. 70 lira çekici ve 10 lira otopark ücreti ödeyip arabayı aldık, 77 lirada park cezası gelecek. Benim burada anlamadığım şey gecenin o saatinde inin cinin top oynadığı sokaklardan araba çekmenin ne gereği var? Buradan elde edilen paralar kimin cebine gidiyor? Devlet ceza düzenlemeyi istiyorsa memur hatalı park cezasını arabanın üzerine koyamaz mı? Bu Türkiye'de işler ne zaman düzgün yapılacak, olması gerektiği gibi. Osmanlıdan bugüne gelen kötü alışkanlıklardan ne zaman vazgeçilecek? Benim hayatım bunu görmek için yeterli olmayacak gibi..