Toplumların hayatında, insan davranışları üzerinde etkili
olan ve onları düzenlemeyi hedefleyen farklı düzenleyici kurallar vardır.
Dünyanın değişik bölgelerinde ve değişik zaman dilimlerinde
önemi, içeriği ve etkinliği sürekli değişen bu sosyal düzen kuralları;
- din kuralları
- hukuk kuralları
- görgü kuralları
- ahlak kuralları’dır
Genel Olarak Protokole Bakış
Dünyanın her yerinde ve bütün zamanlarda her toplumda
farklılaşan bir takım görgü, nezaket ve protokol kuralları olmuştur. Yeme içme,
oturup kalkma, giyinme, konuşma ve dinleme, acıyı ve mutluluğu paylaşma,
selamlaşma, karşılama, uğurlama, bayramlaşma gibi hayatın her alanını kuşatan
insan davranışları görgü ve nezaket kurallarıyla bir anlam ve estetik kazanır.
Görgü ve nezaket kuralları, toplumdan topluma değişse de,
her toplumda değişmeyen bir gerçek var ki; o da insan davranışları arasında hem
benzerliklerin, hem de farklılıkların olmasıdır.
Zekâ, bilgi, bilgiyi kullanım biçimi, sahip olunan mal ve
zenginlik, soyluluk, güzellik gibi pek çok konuda insanlar arasında
farklılıklar gözlenir.
İnsanların kamusal alanda birbirlerinden bekledikleri
davranışlar, protokolün esasını oluşturur.
Protokol kuralları, insanların kurumsal yaşamlarında
birbirleriyle ilişkilerinde uyumlu ilişkiler geliştirmelerini ve sürdürmelerini
sağlar.
Türklerin imparatorluklar kuran köklü devlet geleneği ve
uzun bir tarihsel birikimine dayalı zengin kültürleri, çeşitli görgü ve
protokol kurallarından oluşmaktadır.
Protokolün Tarihçesi
Hiçbir toplumsal kural veya kaide aniden ortaya çıkmaz; her
düzenleyici kural, belli bir tarihsel sürecin sonunda ortaya çıkar. Protokol
tarihi, diplomasi kadar eskidir.
Bugünkü anlamda diplomasinin ilk temelleri, Yunanlılar
tarafından atılmıştır. Yunanlılar, sefirleri (büyükelçinin bulunmadığı
ülkelerde büyükelçinin görevlerini üstlenen memur) yazılı veya sözlü
talimat ile başka ülkelere gönderirlerdi.
Romalılar başlangıçta elçi göndermezler ve sadece elçi kabul
ederlerdi. Daha sonra, Yunanlılarca oluşturulan diplomasi kuralları, Romalılar
tarafından da aynen benimsenmiştir.
Diplomasinin temelleri, bugünkü anlamıyla binlerce yıl önce
Yunan ve Romalılar tarafından atılmıştır denilebilir.
Protokol kurallarına uymamak aynı ülkenin bireylerinden çok,
devletlerarasında önemli uyuşmazlıklara ve hatta çatışmalara neden olmuştur.
1661 yılında elçilikle ilgili bir protokol önceliği
sorunundan İspanya ve Fransa savaş yapma durumuna gelmişler ve sonuçta İspanya,
Fransa’nın protokol önceliğini tanımak zorunda kalmıştır.
Bu tarihten yaklaşık bir yüzyıl sonra Rusya ve Fransa
sefirleri Londra’daki bir saray balosunda, oturmada öncelik konusunda tartışmaya tutuşmuşlar ve sonunda sorunu
düello ile halledebilmişlerdir.
Böylece yine aynı nedenden iki devlet bir savaş olasılığı
ile karşı karşıya gelmiştir.
PROTOKOL
DAR ANLAMDA: Kamu belgelerinin aslına, milletlerarası
konferansların, anlaşmaların tutanaklarına denir.
GENİŞ ANLAMDA: Devlet ve diploması alanındaki
törenlerde, resmi ilişkilerde ve sosyal yaşamda uygulanması gereken kuralların
toplamıdır.
Genel Olarak Protokol
Protokol kuralları, resmi görgü kurallarıdır. İş yaşamı,
özellikle üst düzey yöneticilerin iş yaşamları ağırlıklı olarak protokol
kuralları çerçevesinde yürür. Resmi toplantılar, seminerler, konferanslar,
kokteyller, ziyafet ve ikramlar protokolün uygulandığı etkinliklerdir.
Resmi protokol kuralları sadece törenlerde değil, sözlü,
yazılı ve yüz yüze iletişimin her türünde uygulanır.
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti’ nde devlet protokolü düzenleme ve
gerektiğinde değiştirilmesi yetkisi ve sorumluluğu, Atatürk’ ün Cumhurbaşkanı
olarak imzasını taşıyan Ocak 1927 tarihli ve 4611 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararnamesi ile Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
Protokolün Amacı
PROTOKOLÜN amacı düzeni bozmak değil, varsa
düzensizliğe son vererek toplumsal ilişkilerin gelişmesini sağlayan nezaket ve
karşılıklı saygı ortamını yaratmak olduğunun unutulmaması gerekir.
Eğitim almış kişi, kendisine saygı duyduğu için başkalarına
da nazik ve iyi TAVIR içinde hareket ederek saygı duyar.
Protokol Kurallarını uygulayabilmek için
- Dengeli
- Dürüst
- Gerçekçi yaklaşım içerisinde olma
- Görgülü
- Kendimizi ifade edebilme yeteneği
- Her zaman en iyi göründüğümüz biçimde kendimizi gösterebilmek
- Kendimize başkasının bakış açısıyla bakabilmek
- Konuşmadan önce düşünmek
Protokol Konuları ve Uygulama Alanları
- Ulusal ve kurumsal öncelik-sonralık sıradüzeni.
- Milli, resmi, askeri, mahalli ve kurumsal törenler (Törenlerde oturma düzenleri. Konuşma, takdim ve hitap usulleri)
- Devlet ve hükümet adamlarını, yabancı konuklar üst yöneticileri ve kurum amirlerini karşılama ve uğurlama törenleri.
- Devlet ve hükümet adamları, makam sahibi yöneticiler ve yabancı temsilcilerle resmi görüşmeler ve ilişkiler.
- Toplantı ve brifingler. Toplantılarda masa ve oturma düzenleri. Toplantı yönetimi kuralları.
- Ulusal, kurumsal (tanıtıcı) ve yabancı bayraklar (Bayrakların kullanım usulleri)
- Protokol yazıları. Resmi yazılarda protokol kuralları
- Göreve başlama, görevden ayrılma ve görev devir-teslim usul ve törenleri.
- Resmi taşıtlarda oturma düzenleri.
- Konuklar ve resmi ziyaretler. (Kabul, karşılama, ağırlama ve uğurlama usul ve törenleri)
- Davet ve ziyafetler (resepsiyon, kokteyl ve resmi yemekler). Yemeklerde masa ve oturma düzenleri. Sofra ve servis kuralları.
- Kamusal yaşamda ve resmi ortamda giyim kuralları
- İş ortamında ve sosyal yaşamda davranış kuralları (hitap, selam, tanıtma, tanıştırma, tokalaşma, konuşma, öpüşme, yemek yeme, içki içme, kadeh kaldırma, hediye ve çiçek sunma.)
BİR YÖNETİCİNİN BAŞARISI
%33 KİŞİLİĞİ
%33 İŞİ (BİLGİ VE BECERİSİ)
%34 PROTOKOL (TEMSİL NİTELİĞİ)
OLUŞTURUR.
BAŞARI PROTOKOLDE GİZLİDİR.
RESMİ PROTOKOL İLKELERİ
Protokolde temsil esastır.
- Yönetici katıldığı toplantı, tören, ziyaret, davet vb etkinliklerde kendini değil, kurumu temsil eder.
- Protokolde Kişi Kendini Temsil Etmez. Unvanını Ve Kurumunu Temsil Eder.
- Her Yöneticinin Temel İşlevi Kurumunu En İyi Biçimde Temsil Etmektir.
Bir Kişinin Temsil
Niteliği;
Dış Görünümü, Giyimi, Tutum ve Davranışı, Konuşması,
Protokol - Saygı, Görgü ve Nezaket kurallarına uyması ile ortaya çıkar.
Davetlerde,
yazışmalarda, toplantılarda, görüşmelerde, karşılama ve uğurlamalarda denklik
ve karşılıklılık ilkesi geçerlidir.
Resmi tören, oturma
düzeninde, yürüyüşlerde şeref misafiri veya üst, bulunduğu ortamın daima
merkezindedir.
Resmi yemeklerde tüm konukların rütbe, unvan, siyasi mevki
veya temsil ettiği mevkiye göre oturmaları temel prensiptir.
Protokol kurallarında resmi unvan esastır. Yöneticinin kişisel
unvanı, cinsiyeti, yaşı, temsil ettiği kurumsal unvanının önüne geçemez.
Devlet başkanının şerefine verilen yemeklerde; devlet
başkanı şeref misafiri olmakla birlikte ev sahipliğini de üstlenir.
Protokolde, kişinin unvanına veya temsil ettiği kuruma
gerekli önem ve değer vermek esastır.
Eşitlerarası öndegelimde, kıdem esastır.
Resmi davetlerde kullanılacak davetiyelerde rütbeler,
unvanlar ve isimlerde kısaltma yapılmaz.
Törenlerde konuşma sırası rütbe, unvan, temsil edilen
mevkiye göre alttan üste doğrudur.
Protokolde; ulusal bayrağı, konuğu, üstü korumak, kollamak
ve gerekli saygıyı göstermek esastır.
Resmi araçlarda protokol makamı, aracın arka koltuğunun sağ
tarafıdır.
PROTOKOL TÜRLERİ VE SIRADÜZENLERİ
Ø Devlet Protokolü
Ø Diplomatik Protokol
Ø Mülki Protokol
Ø Askeri Protokol
Ø Adli Protokol
Ø Akademik Protokol
Ø Kurumsal Protokol
Ø Dini Protokol
Ø Sosyal Protokol
A. Devlet Protokolü ve T.C. Devlet Protokol Listesi
Devlet protokolü, devlet törenleri ve devlet başkanlarıyla
ilgili olarak uygulanan uluslar arası nitelikte siyasi ve diplomatik kurallar
bütünüdür.
Türkiye’ de devlet törenleri, başkentte yapılan milli ve
resmi bayram törenleri, Cumhurbaşkanının göreve başlama ve tebrik törenleri,
Cumhurbaşkanının kabul ve ziyaret törenleri, Cumhurbaşkanı tarafından verilen
resmi davet ve ziyafetler (resepsiyon, kokteyl ve resmi yemekler), vefat eden
Cumhurbaşkanlarının cenaze törenleri, Cumhurbaşkanının yabancı ülkelere resmi
ziyaretleri, yabancı devlet başkanlarını karşılama ve uğurlama törenleri,
Cumhurbaşkanının yabancı devlet adamlarına tebrik, teşekkür ve taziye
mesajları, yabancı devlet adamlarına yazdığı mektuplar, onaylar ve yetki
belgeleri, uluslar arası anlaşmalar ve imza törenleri, uluslar arası resmi
toplantı ve konferans organizasyonları devlet protokolü kapsamındadır.
Türkiye Cumhuriyeti’ nde devlet protokolünü düzenleme ve
yürütme görevi 09.01.1927 tarihli ve 4611 sayılı Atatürk’ün imzaladığı
Kararname ile Dışişleri Bakanlığına verilmiştir. Türkiye’ de uygulanmakta olan
Devlet Protokol Sıradüzeni Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğünce
hazırlanmakta ve Cumhurbaşkanının onayı ile yürürlüğü konulmaktadır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET PROTOKOL LİSTESİ
* Cumhurbaşkanı,
1- TBMM
başkanı,
2- Başbakan,
3- Genel Kurmay
Başkanı,
4- Anayasa
Mahkemesi Başkanı
5- Ana
Muhalefet Partisi Başkanı,
6- Eski
Cumhurbaşkanları,
7- Başbakan
Yardımcıları,
8- Yargıtay
Birinci Başkanı,
9- Danıştay
Başkanı,
10- Diyanet İşleri
Başkanı
11- Bakanlar
Kurulu Üyeleri,
12- Kuvvet
Komutanları (Kara-Hava-Deniz-Jandarma)
Ankara’da uygulanan Devlet protokol Listesi
13- Orgeneraller/Oramiraller
14- YÖK Başkanı
15- TBMM Başkan Vekilleri
16- TBMM’ de
Grubu Bulunan Siyasi Partilerin Genel Başkanları
17- TBMM Katip
Üyeleri ve İdare Amirleri
18- TBMM’ de
Temsil Edilen Siyasi Partilerin Genel Başkanları
19- TBMM Siyasi
Partiler Grup Başkanları ve Başkan Vekilleri
20- TBMM’ de
Grubu Bulunan Siyasi Partilerin Genel Başkan Yard.
21- TBMM’ de
Grubu Bulunan Siyasi Partilerin Genel Sekreterleri
22- TBMM Üyeleri
B. DİPLOMATİK PROTOKOL
Devletler ve uluslar arası ilişkilerde, devlet ve hükümet
adamlarının ve özellikle diplomatların uymak ve uygulamak zorunda oldukları
biçimsel ve törensel kurallar bütünüdür.
Diplomatik protokol genel olarak diplomatik temsilciliklerde
(büyükelçilik ve başkonsolosluklarda) ve uluslar arası kuruluşlarda (Birleşmiş
Milletler, UNESCO,
UNICEF, NATO, AGİK, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi vb)
uygulanmaktadır.
Büyükelçilik Protokol Sıradüzeni
1- Büyükelçi
2- Elçi müsteşar
3- Askeri ataşeler (rütbe ve kıdemlerine göre)
4- Diğer müsteşarlar ve müşavirler (kadro ve kıdemlerine
göre)
5- Askeri ataşe yardımcıları (kadro ve kıdemlerine göre)
6- Başkatip, ikinci katip ve üçüncü katipler
7- Diğer ataşeler (kadro ve kıdemlerine göre)
8- Diğer ataşe yardımcıları (kadro ve kıdemlerine göre)
9- Diplomatik idari memurlar ve iletişim teknisyenleri
10- Askeri ataşelikteki subaylar
C. MÜLKİ PROTOKOL
Başkentte hükümet nezdinde (Başbakanlık ve bakanlıklarda),
taşrada il ve ilçelerde (valilik ve kaymakamlıklarda) uygulanan biçimsel ve
törensel kurallardır.
Başbakanlık ve Bakanlıklar Protokol Sıradüzeni
1- Başbakanlık (Başbakan, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcıları, Devlet Bakanları)
2- Adalet Bakanlığı
3- Milli Savunma Bakanlığı
4- İçişleri Bakanlığı
5- Dışişleri Bakanlığı
6- Maliye Bakanlığı
7- Ekonomi Bakanlığı
8- Milli Eğitim Bakanlığı
9- Avrupa Birliği Bakanlığı
10- Sağlık Bakanlığı
11- Ulaştırma-Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
12- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
13- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
14- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
15- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
16- Kalkınma Bakanlığı
17- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
18- Kültür ve Turizm Bakanlığı
19- Gençlik ve Spor Bakanlığı
20- Çevre,Orman ve Şehircilik Bakanlığı
21- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İl Protokol Listesi
1- Vali,
2- TBMM Üyeleri (varsa, orgeneral ve oramiraller önce
gelir.)
3- Mahallin en büyük komutanı, general e amiraller, garnizon
komutanı
4- Belediye Başkanı,
5- Cumhuriyet Başsavcısı, Adli yargı adalet komisyonu
başkanı, Bölge idare mahkemesi başkanı, Üniversite rektörleri, Baro Başkanı
6- Rektör Yardımcıları, fakülte dekanları, enstitü ve
yüksekokul müdürleri
7- Genel ve özel bütçeli kuruluşların genel müdürleri
8- Valilikçe belirlenen sayıda Garnizon Komutanınca tespit
edilecek silahlı kuvvetler mensubu
9- Vali yardımcıları, il emniyet müdürü, büyükşehir belediye
sınırları içindeki ilçe kaymakamları ve ilçe belediye başkanları
10- Hakimler, savcılar, noter odası başkanı, iktidar
partisi, ana muhalefet partisi , TBMM’ de grubu bulunan diğer partilerin il
başkanları (alfabetik sıraya göre)
İlçelerde Protokol
Listesi
1- Kaymakam,
2- Garnizon
Komutanı
3- Belediye
Başkanı,
4- Cumhuriyet
Savcısı
5- Fakülte
Dekanı, Yüksekokul Müdürü
6- Emniyet
Müdürü/Amiri
7- Hakimler,
Savcı Yardımcıları
8- İktidar, ana
muhalefet ve TBMM de grubu bulunan siyasi partilerin ilçe başkanları
9- Dekan yard.
Yüksekokul müdür yard. Ve öğretim üyeleri
10- Bakanlıkları
ilçe teşkilat başkanları, Resmi banka müdürleri ve KİT Müdürleri
D. ASKERİ PROTOKOL
Askeri törenler ve davranışsal ilişkiler konusunda uygulanan
kurallar bütünüdür.
Askeri Protokol Sıradüzeni
1-Genelkurmay Başkanı
2-Kara Kuvvetleri Komutanı
3-Deniz Kuvvetleri Komutanı
4-Hava Kuvvetleri Komutanı
5-Jandarma Genel Komutanı
6-Genelkurmay İkinci Başkanı
7-KKK Kurmay Başkanı
E. ADLİ PROTOKOL
Yargı organlarında ve adli kuruluşlarda yapılan törenlerde
toplantılarda ve duruşmalarda uygulanan törensel ve biçimsel davranış kuralları
ile yargı mensuplarının kıyafetleri, davalar ve adli yazışmalar konularında
uygulanan kurallar bütünüdür.
Yüksek Yargı Organları ve Adli Makamlar Protokol
Sıradüzeni
1-Anayasa Mahkemesi Başkanı
2-Yargıtay I. Başkanı
3-Danıştay Başkanı
4-Sayıştay Başkanı
5-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
6-Danıştay Başsavcısı
7-Anayasa Mahkemesi Başkanvekili
8-Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı
9-Anayasa Mahkemesi Üyeleri
10-Yargıtay Başkanvekili
11-Danıştay Başkanvekili
12-Sayıştay Başkanvekili
13-Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili
14-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili
15-Yüksek Seçim Kurulu Başkanı
F. AKADEMİK PROTOKOL
Üniversitelerde ve bilim çevrelerinde düzenlenen törenlerde
ve törensel etkinliklerde; yapılan bilimsel toplantı, panel, sempozyum,
kolokyum(bilimsel tartışma) ve seminerlerde; akademik giyimde, akademik iş,
işlem ve ilişkilerde uygulanan, mevzuata ve aynı zamanda akademik gelenek ve
kültüre dayanan kurallar bütünüdür.
Başkent Akademik Protokol Düzeni
1- Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı,
2- Üniversitelerarası Kurul Başkanı
3- YÖK Başkanvekili
4- Yükseköğretim Kurulu Üyeleri
5- Ankara’ da bulunan üniversitelerin rektörleri (kuruluş
tarihine göre)
6- Rektör yardımcıları (üniversite sırasına göre)
7- YÖK Genel Sekreteri
8- Üniversiteler arası Kurul Genel Sekreteri
Üniversite Yönetimi Protokol Sıradüzeni
1- Rektör
2- Rektör Yardımcıları (kıdeme göre)
3- Genel Sekreter
4- Dekanlar (fakülte kuruluş tarihine göre)
5- Enstitü ve yüksekokul müdürleri (kuruluş tarihine göre)
6- Başhekim
7- Genel Sekreter Yardımcıları
8- Hukuk Müşaviri
9- Daire Başkanları (mevzuattaki sıralamaya göre)
10- Dekan yardımcıları (kıdeme göre)
11- Enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları (kıdeme göre)
12- Fakülte ve
yüksekokul sekreterleri
13- Rektörü bağlı danışmanlar ve müdürler
G. KURUMSAL PROTOKOL
Bakanlıklarda , kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanan
törensel, yönetsel ve biçimsel davranış kuralları bütünüdür.
H. DİNİ PROTOKOL
Din kurallarına ve din kitaplarına, ayrıca dini alanda
yaşamsal olarak benimsenmiş olan örf ve adetlere dayanmaktadır.
Cenaze merasimleri, kurban kesimleri, cami ve türbe
ziyaretleri, hac uğurlama ve karşılama merasimleri, mevlit, nikah ve hatim
merasimleri….( örf ve adetlere ) göre düzenlenmektedir.
I. SOSYAL PROTOKOL
Toplumsal alanda ve yaşamda özel ve sosyal etkinliklerde
uygulanan ve toplumun büyük kesimince
benimsenmiş olan saygı, görgü ve nezaket kuralları bütünüdür. Bunlar aile
ilişkileri, doğum, sünnet, nişan, nikah, düğün ve cenaze merasimleri çevre ve
komşuluk ilişkileri, hanımlarla ve büyüklerle olan ilişkiler, hitap,
selamlaşma, konuşma, tokalaşma, tanıştırma, el öpme, çiçek ve hediye
alma-sunma, davet, ziyaret ve ziyafetlerde uygulanan davranışsal kurallardır.
Sosyal Protokol Sıradüzeni
1- Onur konuğu (yabancı/ecnebi konuk, resmi bir makam sahibi
olan konuk, ev sahibine varlığıyla onur veren tanınmış yazar, sanatçı, sporcu,
gazeteci, politikacı, bürokrat, bilim adamı, iş adamı, din adamı vb. konuk)
2- Varsa, yabancı konuğun beraberindeki kişi
3- Geçmişte resmi makam işgal etmiş olan konuk
4- İlk kez davet edilen konuk
5- Daha önce birkaç kez davet edilmiş olan konuk
6- Ev sahiplerinin arkadaşları ve akrabaları
7- Ev sahiplerinin çocukları
Yabancı Konuklar ve Şeref Salonu Protokol Listesi
Yabancı devlet ve hükümet adamları ziyaretlerini şu
amaçlarla gerçekleştirir.
-Devlet
Ziyareti
-Resmi
Ziyaret
-Resmi
Çalışma Ziyareti
-Özel
Ziyaret
KURUM PROTOKOLÜ
Kurum protokolü; kurumlarda
hangi düzeyde bulunurlarsa bulunsunlar çalışanların uymaları gereken protokol
kurallarıdır. Çalıştıkları kurumu temsil eden kişilerin protokol
kurallarını iyi bilmeleri, kurum içi ve kurumlar arası ilişkilerde bu kurallara
uymaları gerekir. Protokol, resmi ilişkilerde izlenecek yol, yöntem ve görgü
kuralları anlamına gelir ve söz konusu kurallara uyulması, nezaket açısından
gereklilik, protokol açısından ise bir zorunluluktur.
Özel Kesim Protokol Listesi
1- Yönetim kurulu başkanı
2- Yönetim kurulu başkan vekili,
3- Yönetim kurulu üyeleri,
4- Genel Müdür,
5- Genel Müdür Yardımcıları,
6- Fabrika veya Merkez Şube Müdürü,
7- Birim Müdürleri
Kurum Protokolü
Çeşitli düzeydeki yönetici ve işgörenlerin de görgü,
nezaket, zarafet ve protokol kurallarını bilmeleri gerekmektedir.
Bu kuralların belli başlılarını şu ana başlıklar altında
toplayabiliriz:
Kurum Protokolü
a) İşgörenler ile yönetim kademesinde bulunanlar arasındaki
ilişkiler; saygı, sevgi ve güven temeli üzerine oturtularak sıcak bir
atmosferin oluşması sağlanmalıdır. Dolayısı ile astlar üstlerine hitap ederken;
sayın kelimesini daima ön planda tutmalı, makama derli toplu girilmeli, üstün
elini sıkmak için önce onun elini uzatmasını beklemeli ve üst buyur etmeden
oturulmamalıdır.
b) Yönetici, makamında üstlerinin olduğu zamanlarda zorunlu
olmadıkça astlarının ve işgörenlerinin günlük işlerle ilgili görüşme talep ve
isteklerini kabul etmemelidir.
c) Telefonda konuşmada, astın üst ile sekreteri kanalı ile
görüşmesi nezaketsizlikdir.
d) Üstün makama gelmesi durumunda makam koltuğuna
oturulmaması, astın üste yakın ve üstün karşısına gelecek şekilde oturması gerekir.
e) Yönetici üstü ile görüşmesini daima randevu talep ederek,
hazırlıklı olarak ve minimum zamanı kullanarak yapmaya özen göstermelidir.
f) Yürürken ve otururken üst, ev sahibi yöneticinin daima
sağında olmalıdır.
g) Yöneticinin davet ve randevularına tam zamanında gitmesi
gerekir.
h) Tanıştırmalarda; ast-üste, küçük-büyüğe, baylar-bayanlara
takdim edilmelidir.
ı) Tüm hitaplarda “siz” ve “lütfen” in anahtar kelime olduğu
unutulmamalıdır.
j) Yönetici, yapabileceklerini söylemeli ve söz verdiklerini
de yapmalıdır.
k) Üst astlarından ricada bulunuluyorsa, bunun bir emir
olduğu düşünülmelidir.
l) Üst astından özür diliyorsa, bunun zafiyet olarak
algılanmaması gerekir.
m) Yönetici; milli, dini ve özel günlerde kutlama ve tebrik
mesajlarının gönderilmesinin gerekliliğini unutmamalıdır.
n) Tüm makamlara kapı çalınmadan girilmemesi gerektiği ve
özel görüşmelerin üçüncü kişilere yansıtılmamasının gerektiği bilinmelidir.
o) Resmi açılışların daima üst makam tarafından yapılmasının
gerektiği bilinmelidir.
SOSYAL DAVRANIŞ KURALLARI
Sosyal davranışın
temelini oluşturan TERBİYE,
NEZAKET, ZARAFET içerikleri itibarı
ile protokol uygulamalarına yön verir ve anlam kazandırır.
TERBİYE
İnsan ailesi ve toplumu içinde eğitilerek toplum
kurallarına uyum göstermede alışkanlık kazanır.
DİĞER BİR DEYİŞLE TERBİYELİ OLUR.
Eğitim, görgü,
belli bir eğitimle yetişmek, iyi ahlak, nezaket ve görgü kurallarına bağlılık
anlamına gelir.
Terbiyeli kişi, kendisine saygı duyduğu için başkalarına da
saygı duyan kişidir. Bu öz saygı, onu kişilik zaaflarına düşmekten daima
alıkoyar.
İnsanlar görgülü, terbiyeli olarak dünyaya gelmezler. Bu
kurallar, sonradan yaşam boyu bir kültür içinde öğrenilir.
Terbiyeli ve nazik insanların sevenleri, dostları ve
çevreleri oldukça geniştir.
Toplumda nazik, terbiyeli ve kibar bir kişi, kaba birinden
daha kolay kabul edilir.
NEZAKET
İnsanların birbirlerine zariflik, incelik ve ölçülülük
çerçevesinde davranmaları veya birbirlerini incitmemek için gerekli özeni
göstermektir.
Nezaket gösterisinde doğal olunmalıdır.
Nezaket kurallarına aykırı davranarak görgülü olunmaz.
Nezaket; naziklik, zariflik, incelik, terbiye edep anlamına
gelir.
NAZİK davranan kişide biraz önce sıralananların
varolduğu düşünülür. Örf ve adetlere, zamana, yere, şahsiyetlere, cinsiyet
farkına ve sosyal çevre farkına göre BİLGİ ve ERDEM bakımından olgunluğa erişen
kişilerin davranışlarında görülür.
Nezaketsizliğin İki nedeni vardır.
1) Deneyimsizlik; Kime, neyin, nasıl söyleneceğini
bilmeyen insanlar, çoğu zaman nazik olamazlar. Bunun sakıncalarını ortadan
kaldırmak kolaydır. Sağlıklı bir eğitim ve medya yoluyla, insanlarda iletişim
ve nezaket bilinci geliştirmek mümkündür. Sosyal ilişkilerde, örnek kişilerin
davranış ve sözlerine dikkat çekmek, bu tecrübe ve duyarlılığı kazandırmaya
yardımcı olabilir.
2) Gurur; kişinin içi dünyasında var olan
başkalarından üstün olma arzusunun bir yansımasıdır. Kibir de denilen gurur
sahipleri her diyalogda kendisini “buyurma”, karşısındakini ise “arz etme”
makamında gören kişilerdir.
Nezaket kavramının yanında
bir de incelik kavramı vardır. İncelik kavramı, başkalarının hoşlarına
gidecek davranışı yapmak anlamına gelen nezaketten, daha üstün bir davranış
örneğidir.
Davranışları, tutumu, görünüşü, duygu ve düşünceleri zarif
ve ince olan naziktir.
Nezaketle ilgili diğer kavramlar
Hoşgörü : Kendisi gibi düşünmeyen, yaşamayan,
davranmayan herkesi saygıyla karşılamak demek olan hoşgörü, nezakete zemin
hazırlayan ruhsal bir durumdur.
Tevazu : Sosyal ve kültürel olarak kendisinden daha
alt düzeyde olan yoksun kişilere saygı ve anlayış göstermek olan tevazu,
nezaketi oluşturan bir diğer unsurdur.
Dikkat : Bir taraftan, etrafına, dünyaya, gelişmelere
ilgi duymayı, bunlara başka gözle bakmayı, diğer taraftan bundan sonuç çıkartarak
davranış ve düşüncelere yeni anlamlar kazandırmayı sağlar.
ZARAFET
Zorunluluk olmadan, karşılık beklemeden geleneklere
uygun, güvenli, ölçülü, yakışık alan sadelik içinde rahat ve akıcı sözler ve
hareketlerle kişinin yarattığı etkidir.
Zarafet, incelik, güzellik, estetik anlayışa uygunluk
anlamına gelir.
İnsanlar zarafet kurallarını en fazla konuşmalarında
gösterirler. Örneğin konuşurken “evet” yerine “hı”, “efendim” yerine “ha” gibi
ünlemler kullanmak, ikide bir “efendime söyleyeyim”, “ondan sonracıma”,
“anladın mı”, “tamam mı” , “şey” gibi sözleri kullanmak, zarafeti gölgeleyeceği
gibi konuşmanın etkisini de azaltır.
ESTETİK insan zekası ile duyuları arasında oluşan bir
ahenktir. Gelişmiş toplumun temel estetik değerleri
Oda, salon, tören alanı donatımında, masa üstü
süslemelerinde, kıyafet seçiminde saygılı
davranılmalıdır.
GÖRGÜ KURALLARI
İnsanlar arasında saygı ve anlayışa dayanan, öğrenilmesi
gereken kurallardır.
Nerede nasıl davranılacağını bilmek önemlidir.
Görgü, toplumların tarihi süreç içerisinde geliştirdikleri
saygı ve incelik kurallarıdır.
Görgünün şu tarifleri yapılabilir;
-“Yaşamını
iyi yönlendirme sanatı”
-“Nezaket
kuralları üzerinde bilgi sahibi olan ve onları uygulamasını bilen bir insanın
vasfı”
İnsana ait tüm değerler, inanç ve tutumlar, toplumdan
topluma değiştiği gibi görgü kuralları da toplumların inanç, eğitim, ekonomik
güç, teknolojik seviye, örf ve adetlerine göre farklılıklar gösterir.
Bazı görgü kurallarına örnekler;
- Bir kapıdan girerken bayan önden ancak restoran, tiyatro gibi yerlere girerken erkek önden girerek yolu açmalıdır.
- Merdivenlerden çıkarken erkek önde bayan arkada, inerken bayan önde inmelidir.
- Yürürken kolları fazla açmak, omuzları düşürmek yanlış hareketlerdir.
- Hapşırırken el ile ağız kapatılmalıdır.
- Toplulukta esnemek sıkıldığını gösterir ve karşıdaki insanlara saygısızlık olur.
- Konuşan bir kimsenin sözünü kesmek nezaketsizliktir.
- Muhatap olunan kişinin yüzüne bakılmalıdır.
- Sokak ortasında elbise düzeltmek hoş karşılanmaz.
- Sokakta yüksek sesle konuşmak işaret yapmak doğru değildir.
- Erkekler kapalı yerde şapkalı olamazlar.
- Aşırı laubali davranışlarda bulunmak (yabancı birine, abi, abla, teyze, oğlum, kızım gibi sözlerle hitap etmek) görgü kurallarına aykırıdır.
- Bayanla erkek yürürken, erkek solda bayan sağda yürümelidir.
- Sokakta yürürken yerlere tükürmek, yağmurlu havada güneş gözlüğü takmak hoş bir görüntü vermez.
- Başkaları için önemli olan değerlerle alay etmek uygun bir davranış değildir.
İş yaşamında ve özel yaşamda görgülü, nazik, zarif ve
ölçülü olmanın koşulları;
- Dengeli Olmak: Bireyin davranışlarının farkında olması, aşırı ve ölçüsüz tepkilerden uzak her durumda kabul edilebilir davranış içinde olmasıyla mümkündür.
- Dürüst Olmak: Özü-sözü bir olmaktır, sözünü yerine getirmek ve güven vermektir.
- Gerçekçi Olmak: İçten davranılmalıdır. Yapmacık nezaket, görgü değil görgüsüzlüktür, saygı değil saygısızlıktır.
- Görgülü Olmak: Toplumda geçerli olan kurallara uygun hareket etmektir.
TANIŞMA
VE TANIŞTIRILMA
Tanışma.....
- Tanıştırma işlemi ilk karşılaşıldığında yapılmalıdır.
- Tanıştıran kişi daima ayakta kalmalıdır.
- Oturan erkek tanıştırılırken ayağa kalkmalıdır.
- Kendinizi tanıtırken ad ve soyadınızı söyleyin.
- Üstünüze ve eşine unvanınızı ve görevinizi söyleyin.
- Bir
yere girdiğinizde önce kendinizi tanıtın.
Tanışma (el sıkmak)
- El sıkmak sevgi ve yakınlık göstergesidir.
- İlk hareket daima büyükten ve üst rütbeliden gelmelidir.
- Kadınla el sıkışırken önce kadın el uzatmalıdır.
- Uzatılan el havada kalmamalıdır.
- El sıkarken gücünüzü göstermeyin
- Karşınızdakinin gözüne bakın.
- Kutlamada en büyükten başlayın
- El ölü balık gibi sıkılmamalıdır.
- El
pazarlık yapar gibi sallanmamalıdır.
El sıkmak
TANIŞMA VE TANIŞTIRMA
- İsimler doğru söylenmelidir.
- Yeni gelenler orada bulunanlara;
- Erkekler bayanlara (Başbakan ve
Cumhurbaşkanı)
- Astlar üstlere
- Küçükler büyüğe
- Gençler yaşlılara,
- Genç kız yaşlı erkeğe ve kadına
tanıştırılır.
- Tanıştırmada erkekler hanımların yanına götürülür.
- Özel bir nedeni olmadıkça sokakta tanıştırma yapılmamalıdır.
- Herkesçe kabul görebilecek geçerli bir sebep olmadıkça tanıştırılmayı reddetmek hoş karşılanmaz.
- Tanıştırma görevi öncelikle ev sahibesine aittir.
- Bir yemek davetinde bütün davetliler birbirlerine tanıştırılır.
Vasıtalı Tanışma
Bir kimseyi bir başkasına, mektupla, kartvizitle, telefonla,
tanıştırmak ve tavsiye etmek de mümkündür. Buna vasıtalı tanıştırma denir.
Bir işin görülmesi için, alınan ve yardım talep eden
kartvizitler bunun dışındadır. Kartı götürdüğümüz makama kendimizi tanıtmamız
gerekmez.
HİTAP (Söze başlama-bitirme)
- Söze büyük olan başlamalıdır.
- Konuyu büyük olan seçer ve
değiştirebilir.
- Büyük yaşça, devlet görevlerinde üstün
kabul edilir.
- Sözlü iletişimin başlamasında kadının
önceliği vardır.
- İnsanlara isimleriyle ve unvanlarıyla
hitap ediniz,
- Üstlerinize ve eş düzeydekilere
Beyefendi/Hanımefendi deyin.
- Bir topluluğa hitap ediliyorsa, önce en
üst olana, sonra sırasıyla diğerlerine hitap edilmelidir.
- İnsanlar
öncelikle karşıdakinin kendisiyle nasıl bir üslupla ve ses tonuyla
konuştuğuna bakar.
- Genel kural
söze büyük olan başlar. Konuyu kendileri seçer.
- Kişilere isimleri veya ünvanları ile hitap etmek doğrudur. Eş düzeydekilere ve astlara adıyla (Nihal Hanım), ünvanıyla (Müdür Bey), soyadıyla (Sayın .........) veya “Sayın Genel Müdür” gibi hitap şekilleri olabilir.
- Üstlerinize
ve eş düzeydekilere “HANIMEFENDİ, BEYEFENDİ” demeliyiz.
- Bir topluluğa hitap ediliyorsa önce, bulunan en üste sonra sırasıyla diğerlerine hitap edilmelidir.
- Kişiler birbirini dinleyerek sözü bitmeden konuşmaya başlamamalıdır. Dinlemesini bilmek ve konuşma sırasını beklemek büyük erdemdir.
- Takdimlerde resmi unvan, isimden sonra belirtilir. (Ali Kaban bakanlık müşaviri gibi).Ancak subay, polis doktor gibi kamu çalışanlarının rütbeleri ve kariyer unvanları isimden önce söylenir. (Doç.Dr. Hüseyin Bal) gibi.
- Kişi kendini tanıtırken veya takdim ederken önce adını soyadını, daha sonra da unvanının veya sıfatını söyler. (Reşat Karcıoğlu Doç.Dr. Veya İsmail Çetinkaya Kaymakam)
- Sayın sözcüğünden sonra ad ve soyad söylenir. Ancak “bey” “hanım” gibi başka bir nezaket sözcüğü kullanılmaz. Sayın “Ali Toker bey” yanlıştır. Bey denilecekse Ali bey denilmelidir. Ayrıca sayın sözcüğü, makamdan sonra gelmelidir. “Genel Müdürümüz Sayın M.Ali Özyiğit” gibi
Resmi konuşmalar
- Resmi konuşmalarda “BEN” yerine “BİZ” “KURUMUMUZ”, “MÜDÜRLÜĞÜMÜZ” deyin.
- Başkalarına “SİZ”, “LÜTFEN” diyerek hitap ediniz.
- Gerektiğinde
“TEŞEKKÜR” ediniz.
Konuşma-Söz alma
- Ast konuşurken, üst söze girerse ast konuşmasını keser,
- Astlar izin istemeden konuşmamalıdır.
- Üst konuşurken, ast ara sıra ‘evet’, ‘evet efendim’ der.
- Dinlemesini bilmek, konuşma sırasını beklemek büyük erdemdir.
Saygı-Selamlama
- Üstlerinize karşı saygılı olun,
- Taşıdığı unvana göre selamlayarak hitap edin,
- İçeri girerken ceketinizin ilikli olmasına dikkat edin.
- Oturmanızı söylemeden-işaret etmeden-izin istemeden oturmayın.
- Üstleriniz karşısında bacak bacak üstüne atmayın,
- Konuşmanızda saygılı ifadeler kullanın.
- Üstünüz el uzatmadan siz el uzatmayın.
- Üstünüz ayağa kalktığında siz de ayağa kalkın.
- Görüşme sonunda üstünüz. Memnun oldum, teşekkür ederim der ve el uzatırsa gitmeniz gerekmektedir.
Oturmak-Girmek
- Oturacağınız koltuk masaya en yakın ve uygun olan koltuktur.
- Biri gelirse, koltuktan kalkıp bir geri koltuğa gitmen gerekebilir.
- Üstün odasına birden çok kişi girdiğinde, düzey ve kıdeme göre sıralanın.
- En üst olan yöneticiye en yakın oturmalıdır.
- Sekreter varsa, randevu alın.
- Üstün yanında birisi varsa, zorunlu olmadıkça, ya da kendisi çağırmadıysa girmeyin.
- Girmek
zorunda olduğunuzda özür dileyin
Mekan Kullanımı ve Bedensel Diyalog
Mekan kullanımında başka insanlarla aramıza koyduğumuz
mesafeler ile aynı mekanı paylaştığımız kişilerle farklı beden teması kurarak
da etraftakilere mesajlar göndeririz.
- Bedenimizin duruşu,
- Yüz ifademiz,
- Jest ve mimiklerimiz,
- Giydiğimiz kıyafetler,
- Kullandığımız takılar,
- Rozetler
Başkalarına, bizimle ilgili değerlendirme yapacaklara
yargılama malzemesi sağlar.
Bir mekanda kendimize en uygun duruş yerinin seçilmesi, aynı
mekanı paylaştığımız kişilerle aramıza koyacağımız uygun mesafenin bilinmesi,
kişilik ve kimliğimize uygun beden duruşunun sergilenmesi, çevreden yanlış
anlaşılacak jest ve mimiklerden kaçınılması gibi konularda edinilen bilinç
kişilerde sosyal benliğin gelişimini sağlar.
Mekan Türleri
- Özel Alanlar: Bir kişinin kim olursa olsun kimseyle paylaşmak istemediği bu alana müdahale edildiğinde rahatsızlık duyulan ve sert tepki verilen alanlardır.
- Kişisel
Alanlar: Bir kişinin aile fertleri, kendisine çok yakın hissettiği
dost, yakın arkadaş ve iş yerinde benzer yetki ve sorumluluk üstlendiği iş
arkadaşları ile paylaşılan alanlar ile izin alınarak girilen resmi ve özel
bürolar, işyerleri gibi alanlardır.
- Sosyal Alanlar : Giriş izni veya davetli olmak veya ücreti ödenmek suretiyle gidilen ve sosyal davranış kural ve normlarına uygun davranılması zorunluluğu olan kulüpler, dernekler, toplantılar, tiyatro, sinema salonları gibi alanlardır.
- Genel Alanlar: Her vatandaşın kullanma hakkı bulunan yerler, kamu kuruluşları ve sağlık kuruluşlarının genel kullanıma açık alanları ile spor, eğlenme ve dinlenme tesisleridir.
İnsanların beden dilini kullanırken dikkat etmeleri
gereken mesafeler;
- İçli-dışlı mesafe : Gövdeden itibaren 35 cm’lik bir alanı kapsar. Vücut temasına ve aşırı yakınlık duyulan kişiler için kabul edilebilecek bir uzaklıktır.
- Samimi mesafe : Gövdeden itibaren 40-80 cm’ lik bir alanı kapsayan mesafedir. Yakın arkadaşlar, akrabalar genellikle bu mesafededir.
- Toplumsal Mesafe : Resmi ilişkilerin gerçekleştiği ve 80 cm. ile 2 m. arasındaki bir alanı içeren mesafedir.
- Yabancılar için mesafe: Toplumsal mesafenin dışında kalan mesafedir.
Bedensel diyaloğun kişisel tarzlarının yanında, geleneğe,
örfe, kültüre ve daha özel anlamda nezaket ve görgü kurallarına göre değişen
biçimleri vardır. Burada önemli olan yerine ve zamanına göre bir bedensel
diyalog geliştirmektir.
Oturma-Yürüme
- Protokolde üst sağdadır.
- Otururken ve yürürken astın solda durması gerekir.
- Üstünüzün önüne geçmeyin,
- Astınızın arkasına düşmeyin,
- Resmi açılışlar daima en üst tarafından yapılır.
- Toplantılarda ve törenlerde konuşma sırası asttan üste doğrudur. En üst en son konuşur.
- Astlar daha çok teknik ve ayrıntılı konularda konuşur,
- Üstler
ise politik-stratejik ve genel konuşmalar yapar.
Üstün Ziyareti
- Üstünüz ziyaretinize/denetime geldiğinde makamınıza oturmayın. Konuk koltuğuna oturun.
- Yöneticiniz geldiğinde makam koltuğunuza buyur edin.
- Başka kimseyi koltuğunuza oturtmayın.
- Üstünüz size değer verdiği için odanıza gelmektedir.
- Karşılama-ağırlama
ve uğurlamadan kaçınılmamalıdır.
Alt ve Eş düzey Ziyaretler
- Alt düzeydekileri oturarak karşılayın.
- Eş düzeydekiler (yaş kıdeme) göre, konuk koltuğunda..
- Saygı duyduğunuz kişilere eşit düzeyde oturun.
- Odanızda mümkünse yuvarlak masa bulundurun.
- Unutmayın
ki makam otorite ve hiyerarşi demektir.
Makamda misafir karşılama
- Gelen konuğunuza ayağa kalkarak “hoş geldiniz” deyin ve elini sıkın.
- Oturmaları
için protokol sırasına göre uygun yerlere buyur edin.
TELEFON KONUŞMASI
Özenle, dikkatle ve incelikle yapılmalıdır.
- “Günaydın”, iyi günler” iyi akşamlar” diyerek başlayın.
- Kendinizi Tanıtın
- Telefon Numaranızı Söyleyin
- Karşı taraf kendini tanıtmamışsa “Kiminle görüşüyorum efendim” gibi nazik kelimeler kullanın.
- Yanlış numara çevirdiyseniz “ÖZÜR” dileyin.
- Telefonu kim açmışsa o “KAPATMALIDIR”.
- Üstünüzle konuşurken “üstünüz kapatmadan” telefonu kapatmayın.
- Ses tonunu etkili kullanın,
- Nazik ve kibar olun.
- Gizlilik dereceli konular telefonda kesinlikle konuşulmaz
- Elinizin
altında not alacak gerekli malzemeleri bulundurun.
Makamlar arası telefon görüşmelerinde Sekreterlerin rolü
- “Eşit statüdeki yöneticiler”in görüşmeleri durumunda sekreterler aynı anda hattan çıkarak görüşmeyi sağlarlar.
- “Arayan yönetici “ast” aranan “üst” ise, astın sekreteri telefonu yöneticisine bağlar, üstün sekreteri astın hatta olduğunu anlayınca üstün görüşmesini sağlar.
- Arayan yönetici “üst”, aranan “ast” ise, arayan sekreter astın sekreterinden yöneticisini ister ve astın hatta olduğundan emin olunca yöneticisiyle görüştürür.
Cep Telefonlarıyla Yapılacak İletişimlerde Uyulması
Gereken Kurallar
- İş toplantılarında telefon sessiz konuma getirilmeli ve sekreter servisine yönlendirilerek, mesajlar toplantı sonrasında dinlenmelidir.
- Konferans salonları, törenler, sinema, tiyatro, konser salonlarında ve ibadet yerlerinde cep telefonu kapalı tutulmalı, tele-sekreter servisine yönlendirilmelidir.
- Cep telefonları uçaklar, deniz otobüsleri, bilgisayar donanımlı ulaşım araçları, hastanelerin kardiyoloji bölümleri ve benzin istasyonlarında kapalı tutulmalıdır.
- Yöneticiler telefon görüşmesi yaptığı sırada, randevusuz bir ziyaretçileri gelirse, karşı tarafa daha sonra arayacaklarını söylemeleri bir görgü kuralıdır.
- Sekreterler izin almadan yöneticilerinin cep telefon numaralarını başkalarına vermemelidirler.
- Yöneticiler görüşmek isteyeceği kişileri kendileri aramayıp, sekreterlerine aratırlarsa görgü kurallarına aykırı davranmış olurlar.
GİYİM
UNUTMAYINIZ!!!!!!
“İNSANLAR GİYİNİŞLERİ İLE KARŞILANIR, KONUŞMALARI İLE
UĞURLANIR”
Giyim...
- Kılık kıyafet yönetmeliğine uygun giyinin.
- Bakımlı,
- Sade
- Uyumlu,
- Davetlerin niteliğine uygun giyinin.
- Törenlerde:
koyu renk takım/döpiyes; düz renk gömlek; giysiyle uyumlu çorap ve
ayakkabı giyilmesi iyi olur.
KIYAFET PROTOKOLÜ
Giyim kişinin imajıdır.
- Törenlerde, resepsiyonlarda ve resmî akşam yemeklerinde, gönderilen davetiyede belirtilen kıyafet giyilir.
- Sivil olarak resmî kıyafet hanımlarda gündüz tayyör; gece uzun etek tuvalet;
- Erkeklerde koyu renk lâcivert/siyah üç düğmeli ya da kruvaze takım elbisedir.
- Hanımlarda gündüz ve gece koyu renk takım kumaş pantolon- ceket yarı resmî kıyafettir.
GİYİM KURALLARI
- Kuruma, amaca, ortama, koşullara ve zamana (Mevsime, Gece veya Gündüze) uygun giyinmek,
- Yaşa ve vücuda uygun giyinmek,
- Belde ve ceplerde bir şey bulundurmamak,
- Evli çift olarak, renk ve biçim yönünden daima uygun ve uyumlu giyinmek.
- Erkek olarak uyumlu üç renkte giyinmek.
- Hanım olarak resmi ortamda bir Veya İki Renk Sosyal Ortamda Üç Renk Giyinmek.
- Hanımlarda Tayyör Resmi, İki Parça Giyim veya Takım Pantolon Ceket Yarı resmidir.
- Erkeklerde Takım Giyim Resmi, İki Parça Giyim Yarıresmi, Kravatsız Giyim Spordur.
Seçilen renk, model, kullanılan aksesuarlar bir anlamda
kişiliğin dışa yansımasıdır.
- Lacivert takım elbise, inandırıcı ve etkileyicidir.
- Siyah renk, tutku ve olgunluğu sembolize eder.
- Beyaz, saflığı, kararlılığı tutarlılığı, temizliği ve sürekliliği simgeler.
- Gri, çalışma yaşamında ciddiyeti ve yavaşlığı çağrıştırır.
- Mor renk, kötümserliği simgeler.
Erkeklerde Giyim
- Smokin: Resmi veya resmi olmayan tüm etkinliklerde giyilebilir. Düz siyah renkten takım elbisenin ceket yakası ve pantolonun yan şeritleri saten veya ipektendir. Pantolonda paça kıvrımları olmaz. Gömlek beyazdır ve papyon takılır.
- Frak: Özellikle diplomatik kimliği olan kişiler, devlet adamları ve yüksek rütbeli subaylar; diplomasi ve devlet işleri ile ilgili çok resmi ziyaretlerde, kabullerde, resmi nitelikli parti ve resepsiyonlarda bu kıyafeti giyerler. Bu kıyafetin ceketi iyi cins düz siyah kumaştan dikilir. Arkası, diz boyuna kadar uzanır ve kuyruğu yırtmaçlıdır.
- Jaketatay: Fraka yakın resmilikte bir elbisedir. Ceket siyah, pantolon ise beyazdır. Gömlek kolalı, beyaz ve yüksek yakalıdır. Takılan kravat alacalı gri ve eldivenler açık renktir. Silindir şapka takılır. Beyaz eldiven takılır.
Bayanlarda Giyim
- Gece Elbisesi (Tuvalet) Siyah ipek veya kendinden desenli saten veya çok az desenli kaliteli kumaştan diktirilen bir elbisedir. Kısa veya uzun kollu olabilir. Erkek herhangi bir törende frak veya smokin giymesi gerekiyorsa eşi de tuvalet giymelidir.
- Pantolon-Ceket Bayanlar için gerek gündüz gerekse gece yarı resmi ortamlarda, iş görüşmelerinde giyebilecekleri kıyafetler arasındadır. Ancak pantolon ve ceketin kışın koyu, yaz aylarında ise açık renkte ve kaliteli kumaştan dikilmiş olması gerekir.
- Ceket – Etek (Tayyör) Genelde resmi ortamlar için etek ve ceketin aynı renkte ve sade olması gerekir. Tayyörle birlikte bluz ve uygun ayakkabı giyilmesi gerekir. Tayyörle birlikte yakaya takılabilecek değerli bir bronş yeterlidir.
- Döpiyes
Genelde sosyal ortamlarda giyilen bir bayan giysisidir. Etek ceketten
oluşan iki parçalı bayan giysisi. iş kadınlarının tercihi olan kıyafet.
- Takılar Özellikle resmi ortamlarda kolye takılıyorsa küpe ile takım olmalıdır.Bayan kıyafetlerinde, kemer, eldiven, eşarp, mendil, el çantası gibi kıyafeti tamamlayan aksesuarların kıyafet ile bir bütünlük arzetmesi gerekir. Bir diğer aksesuar malzemesi de şapka ve eldivenlerdir. Gece kıyafetleri ile genelde şapka giyilmez.
- Davet, tören ve resepsiyonlarda, davetiye kartında belirtilen kıyafet giyilir.
- Sivil bayanlarda, resmi kıyafet gündüz tayyör, gece uzun etek tuvalettir.
- Kışın koyu, yaz aylarında ise açık renk kumaş takım bayanlar için gece ve gündüz giyebilecekleri yarı resmi kıyafettir.
- Bayanlar ortama, amaca, mevsime ve zamana göre giyinmelidir.
- Resmi bir ortam için bayan kıyafeti, uyumlu 1-2 renkten fazla olmamalıdır.
- Kıyafette aksesuar olarak şapka varsa, eldiven de takılmalıdır.
- Cenaze törenlerine katılacak bayan koyu renk elbise giymeli ve başını örtmelidir.
- Makyaj ve saç stili, ortama ve giyilen kıyafete uygun olmalıdır.
SELAMLAMA
GENEL KURAL:
- Ast üstü,
- Erkek bayanı;
- Ayrılanlar kalanları,
- Gelenler varolanları
- Yaşça küçük büyüğü
- Yürüyen oturanı,
- Araç üzerinde olan yürüyeni,
- Az olan grup çok olan grubu
- Merdivenden inen çıkanı,
- Kapıdan çıkan kapıda bekleyeni selamlar.
Selamlama
Üstünüze, eş düzeydekilere ÖNCE SİZ SELAM VERİN,
Astlarınızın ve size yanlışlıkla selam verenlerin SELAMLARINI
ALIN.
Selamlama...
- Konferans salonu,
- Kütüphane
- Derslik,
- Yemekhane gibi kapalı yerlere
BAŞ AÇIK GİRİLİR ve KARŞILIK BEKLEMEDEN TOPLUM SELAMLANIR.
Selamlama...
- Cumhurbaşkanı
- Cenaze
- Ülkemizi ziyarete gelen devlet
başkanları
- İstiklal Marşı çalınırken,
- Göndere bayrak çekilirken
AYAKTA ve CEPHE ALINARAK SELAMLANIR.
Selamlama (toplantıda)
- Önce ev sahibesi selamlanır,
- Ayrılırken de önce ev sahibesi selamlanır.
- Tanıdık
kişilere utanabilecekleri durumlarda selam vermeyin, görmezlikten gelin.
- Sinema, tiyatro, konser gibi yerlerde birbirlerini gören tanıdıklar başla hafifçe birbirlerini selamlar.
OTOMOBİLDE ÖNCELİK
Şoför Kullanıyorsa resmi araçlarda protokol makamı: SAĞ
ARKA KÖŞEDİR
Üstün eşi sol koltukta oturur. Ancak eşinden önce inecek ise
trafik akışına göre sağda oturabilir.
OTOMOBİLDE ÖNCELİK
- Üstünüzü aracınıza aldıysanız, üstünüz inerken sizin de inmeniz gerekir.
- Resmi
otomobile binerken önce üst, sonra kıdemsiz biner, inerken önce üst iner.
ZİYARET VE GÖRÜŞME
Ziyarete gitmeden
önce izin alınız.
- Resmi ziyaretler,
- Nezaket ziyareti,
- İş ve görüşme ziyareti,
- Bayram ziyareti,
- Aile ziyareti,
- Hasta ziyareti
- Teşekkür ziyareti,
- Evlilik ziyareti,
- Kutlama ziyareti
Ziyaret,Görüşme...
- Ziyaret zamanı çok iyi seçilmelidir.
- Randevu verilir ve alınırken küçük büyüğe uyar.
- Eş düzeydekiler ortak bir gün belirler ve üzerinde anlaşırlar.
- Randevu bir kaç gün önceden alınmalıdır.
- Konuklarınızı önce oturtun, sonra konuşun,
- Kutlamaya gelenlere ikramda bulunun,
- Görevinizden ayrılırken astlarınızla toplantı yapın.
- Çalışma arkadaşlarınızın özel ve önemli günlerini kutlayın,
TOPLANTI-YEMEK
- Toplantılarda protokoldeki yerinize oturun.
- Toplantı başkanından izin almadan konuşmayın,
- Toplantı başkanına hitaben konuşun,
- Resmi yemeklerde ev sahibi (yemeği veren) “buyurun” demedikçe ev sahibi ve onur konuğu yemeğe başlamadıkça siz de başlamayın.
- Yemekte görgü kurallarına uyun.
- Konuklarınızı kapıda karşılayın (ev sahibi birinci kişi)
- Uğurlarken
kapıda bulunun (ev sahibi ikinci kişi)
KARŞILAMA VE UĞURLAMA
Karşılama bir ziyaretçiye gösterilmesi gereken görgü ve
protokol kurallarıdır. Karşılamada insanların yaşları, makamları ve sosyal
statüleri gibi faktörler rol oynar.
Karşılama ve uğurlama diğer tüm sosyal yaşamı, düzenleyen
kurallarda olduğu gibi toplumdan topluma farklılık gösterebilir.
Protokolde karşılama ve uğurlamalar çok önemlidir. Kişiye
verilen önemi ve değeri gösterir.
Resmi makamlarda üst konuklar ve şeref konukları dış kapıda,
akran (eş düzey) konuklar iç kapıda (makam kapısında) karşılanmalı ve
uğurlanmalıdır.
Karşılamada, makam sahibi (ev sahibi) olan, gelen konuğa ilk
önce “hoşgeldiniz” ya da “şeref verdiniz beyefendi” ya da “Sayın Bakanım” vb.
hitaplarla karşılar.. Uğurlamada ise, en son ev sahibi, konuğa “Saygılar
Beyefendi “ der.
Karşılama ve uğurlamada askeri ve sivil zevat, rütbe ve
protokoldeki yerlerine göre dizilir.
Büyüklerin araba veya uçakla karşılanmalarında, büyükten
küçüğe doğru dizilir, yani arabadan veya uçaktan inen büyükler önce
sıradakilerin en başta olanının elini sıkar; daha sonra da diğerlerinin elini
sıkar.
Uğurlamalarda ise önce son sıradakinden başlanarak el
sıkılır ve en son en üst konumda olanla el sıkışılır.
Araba ile yapılan uğurlamalarda araba içindeki büyüğün,
arabanın camını hafif aralayarak, dizilenlere selam vermesi, nazik bir
davranıştır.
Uçağa binerken önce küçükler biner, üst konumdaki en son
biner, uçaktan inerken tersi uygulanır.
Uçaklardan Karşılama ve Uğurlamalarda Hava Limanı ve
Alanlarında Kullanılan Özel Mekanlar
a) Büyük Şeref Salonu: Türk ve yabancı devlet büyüklerinin
karşılıklı ziyaretlerinde karşılama ve uğurlama sırasında kullanılan bir
mekandır. Devlet büyüklerinin yapılacak ve yapılmış ziyaret ve görüşmelerle
ilgili basına ve kamuoyuna açıklama yapması durumunda kullanılan bir salondur.
b) VIP (Very Important Person) : Devlet protokolüne dahil
kişilerin hava limanı ve alanlarından karşılama ve uğurlama sırasında
kullandırılan ve ziyaretçilerin ağırlandıkları özel mekanlardır.
c) CIP (Commercially Important Person) : Topluma mal olmuş
sanatçılar, yazarlar, iş adamları ve kamu kurumu niteliğindeki hizmet
kuruluşlarının yöneticilerine kullandırılan ve ziyaretçilerin ağırlandıkları
bir mekandır.
Üst düzey yöneticiler, devlet adamları, ünlü bilim adamları,
ünlü sanatçılar ve yazarlar ve eşleri otomobilden indikleri yerde karşılanır ve
kabul yerine (salon veya makam odasına) kadar refakat edilirler.
Üstler, ast konuklarını makam koltuğunda ayağa kalkarak,
“Hoşgeldiniz” deyip, ellerini sıkarak ve oturacakları yerleri göstererek ve
“buyurun” diyerek karşılarlar. Uğurlarken de aynı şekilde, ayağa kalkıp
“teşekkür ederim, iyi günler” diyerek, ellerini sıkarak uğurlarlar.
- Töreni kabul eden kişi (konuk) sağda görülecek biçimde yer alınır.
- Üstler
otomobilden-uçaktan inerken önce kıdemliler>kıdemsizler
- Uğurlarken
kıdemsizler>kıdemliler
- Uçağa binerken ünce kıdemsiz>kıdemli biner
- Uçaktan
inerken önce üst>sonra ast iner.
BAYRAK PROTOKOLÜ
17.03.1985 tarihli Türk Bayrağı Tüzüğü, bayrak protokolünü
şu şekilde belirlemiştir:
Merkezde, yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanları,
bakanlar, müsteşar ve müsteşar yardımcıları, genel müdür ve bu düzeydeki
başkanlar;
Taşrada valiler savcılar, rektör ve dekanlar, kaymakamlar,
belediye başkanları, bölge müdürleri, il müdürleri ve hastane baştabiplerinin
makam odalarında makam masasının sağ gerisinde tepesinde ayyıldız bulunan
direğe çekili Türk bayrağı konur.
Bayrak Protokolü-1
Valilerin ve büyükelçilerin binek taşıtlarında tepesi
ayyıldızlı kromajlı küçük direklere aracın sağ önüne Türk bayrağı çekilir.
Ulusal ve resmi bayramlarda kaymakamların taşıtlarına bayrak
çekilir.
Ancak Cumhurbaşkanının bulunduğu yerde kimsenin taşıtına
bayrak ve fors çekilemez.
Bakanlıkların, yüksek öğretim kurumlarının, valiliklerin
toplantı, brifing ve şeref salonlarına ve duruşma salonlarına da bayrak konur.
Bayrak Protokolü-2
Resmi yemin törenlerinde masa üzerine, yönetmelikte
belirlenen mülki, askeri, adli ve resmi zevatın, devlet sanatçılarının ve görev
şehitlerinin cenaze törenlerinde tabut üzerine bayrak konur.
Kuruluşların özel bayrakları ise, yöneticilerin makam
odasında makam masasının sol gerisine, ayyıldızsız direğe ve Türk Bayrağından
daha küçük olmak üzere konur. Makam araçlarının sol ön tarafına da özel bayrak
çekilebilir.
Bayrak Protokolü-3 (Bayrak Yasakları)
Kanuna göre, Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik,
kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir
şekilde kullanılamaz.
Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun,
masalara kürsülere, örtü olarak serilemez.
Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz.
Oturma yerlerine veya yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın
şekli yapılamaz.
Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.
Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükle
belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem,
flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek
şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına, sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir
şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz.
Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen
gösterilmeden kullanılamaz.
Ulusal ve Resmi Bayramlar
1923 yılında Cumhuriyetin
İlan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye’ nin içinde ve
dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat
13.00’ ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
Resmi bayram günleri
l23 Nisan günü Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramıdır.
l19 Mayıs Atatürk’ ü Anma ve
Gençlik ve Spor Bayramıdır.
l30 Ağustos günü Zafer
Bayramıdır.
Bayram Kutlama Komiteleri
Cumhuriyet Bayramı törenleri; başkentte Dışişleri, Başkent
dışında İçişleri Bakanlığının,
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenleri, Milli Eğitim
Bakanlığının
Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı törenleri, Milli
Eğitim Bakanlığının
Zafer Bayramı törenleri Genelkurmay Başkanlığının
Koordinatörlüğünde düzenlenir.
Kutlama Komiteleri
İl, İlçe ve Bucaklarda bütün törenler (zafer bayramı hariç)
Mahalli Mülkiye Amirinin veya görevlendireceği kişinin başkanlığında, Garnizon
Komutanlığı, Belediye Başkanlığı, Jandarma, Emniyet, Milli Eğitim ve Kültür
Bakanlığı temsilcilerinden; Bucak Müdürü olmayan Bucaklarda, Kasaba ve Köylerde
en yüksek dereceli okul müdürleri arasından en kıdemlisinin, koordinatörlüğünde
varsa Belediye Başkanı, Köy Muhtarı ve bir Öğretmenden kutlama komiteleri
oluşturulur. Komite toplantılarına katılmak zorunludur.
Kutlama Komitelerinin Görevleri
Bayramların özelliğine ve mahallin durumuna göre anma, tören
ve gösteri programlarını hazırlarlar.
Hava koşullarının uygun bulunmaması halinde, açık alanlarda
yapılacak olan gösteriler komitece, haftanın ilk tatil gününde yapılmak üzere
bir defaya mahsus olarak ertelenebilir.
Bayram törenlerinin amaca uygun olarak kutlanabilmesi için
yapılacak çalışmaların zamanlamasını yapar ve gereken araç ve gereçleri
sağlarlar.
Yapılacak program içerisinde çeşitli gösteriler,
yarışmalara, süslemelere, ışıklandırmalara ve fener alayları gibi bayramlarla
ilgili faaliyetlere yer verirler.
Kutlamalara katkısı bulunabilecek diğer kuruluşlar ve
kişiler, komitece verilecek görevleri yapmakla yükümlüdürler.
Bayramlar ve Kutlama
Başkentte;
Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,
Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramlarında Anıtkabir’e bayram kutlama
komitesinin en üst yöneticisi tarafından çelenk konulmasıyla başlar. İstiklal
Marşının okunması, bayrağın göndere çekilmesi ve açılış konuşmaları ile
törenlere başlanmış olur.
Zafer Bayramı Genel Kurmay Başkanlığınca başkent dışında da
Garnizon Komutanlıklarınca Genel Kurmay Başkanlığının bu konudaki talimatları
gereğince kutlanır. Saat 12.00 de 21 pare top atışı yapılır.
Başkent dışında;
Atatürk anıt ve büstlerine çelenk koyma töreni ve İstiklal
Marşı ile bayrağın göndere çekilmesi ile törenler başlar. Daha sonra açılış
konuşmaları ve tören geçişleri yapılır. Program çeşitli etkinlikler (gösteriler,
eğlence, konferans v.b) ile gün boyu devam eder.
İMZA TÖRENLERİNDE PROTOKOL
Kamu veya özel kuruluşlar çeşitli nedenlerden dolayı
yaptıkları anlaşma ve sözleşmeler için imza törenleri düzenlemektedirler. Bu
imza törenleri, kamu veya özel kuruluşlar arasında olduğu gibi, yurt dışındaki
kamu veya özel kuruluşlar ile yerel kamu veya özel kuruluşlar arasında da
olabilir. Ya da devletlerarası imza töreni şeklinde de olabilir. İmza törenleri
belli bir protokol çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
İmza Törenlerinde şu kurallar dikkate alınmalıdır:
lİmza konusu anlaşma veya
sözleşme metni, yöneticilerin verdikleri direktifler doğrultusunda tarafların
uzman heyetlerince oluşturulmuş ve mutabık kalınmış olması gerekir.
lMutabık kalınan metin, iki
orijinal nüsha (yabancı bir kuruluş veya ülke ile imzalanıyorsa, metinler
tarafların resmi dillerinde ve hakem dili olarak uluslar arası yabancı bir
dilde) olarak hazırlanmalıdır.
lHazırlanan metinlerin her
sayfası ilgili uzmanlarca parafe edilmeli ve son sayfaya yetkililerin imza
bloğu açılmalıdır.
lİmzalanan orijinal metinler,
üzerinde kurumların amblemlerinin bulunduğu (devlet düzeyinde ise, dosya
kırmızı ciltli ve üzerinde altın yaldızlı ay yıldız bulunur) dosyalara konur.
lİmza töreninde; tarafların
yöneticileri, yardımcıları ve ilgili diğer kişiler ve protokolü hazırlayan
diğer uzmanlar yer alır.
lİmza töreni genelde; toplantı
salonundaki “U” veya “Dikdörtgen” masada gerçekleştirilir. Masaya oturmada,
genel protokol kuralları geçerlidir. Masanın sağ tarafına konuk yetkilileri,
sol tarafına ise, ev sahibi yetkililer oturur.
İmza Törenlerinde şu kurallar dikkate alınmalıdır:
Øİmza töreninden önce ev sahibi
yöneticinin imza töreninin amacı ve hedefleri konusunda kısa bir konuşma
yapması gelenektir. (ayakta konuşmalıdır.
Øİmza töreni devletler arası
ise, tarafların arkasına gelecek şekilde ayaklı, büyük ve masa üzerinde küçük
ayaklı ulusal bayraklar konur.
ØTaraflar sözleşme veya anlaşma
metinlerini imzaladıktan sonra, dosyaları karşılıklı teati (alıp verme)
ederler.
Øİmza törenlerinde;
yöneticilerin imza attıkları kalemleri birbirlerine takdim etmeleri, tören
sonunda hatıra fotoğrafı çektirmeleri ve kokteyl düzenleyerek konuklara ikramda
bulunmaları, genel kabul görmüş uygulamalardır.
AÇILIŞ TÖRENLERİ
Özel kuruluşlar veya resmi kurumlar çeşitlere nedenlere
bağlı olarak açılış törenleri düzenler. Bu tür resmi törenler, mutlaka bir
program dahilinde yapılır ve program önceden davetlilere iletilir.
Törenlerde protokol mensupları için öndegelim sırasına göre
oturma yerleri önceden belirlenmeli ve bu koltuklara isimlikler
yerleştirilmelidir. Protokol mensuplarına oturacakları koltukları göstermek
için, mutlaka refakatçi görevlendirilmelidir.
Tören konuşmalarında temel ilke, konuşmanın kısa ve öz
olmasıdır. Konuşmada detaylardan kaçınılmalı, konuşma esnasında hitap edilen
toplulukla göz teması sağlanmalı ve konuşma metni varsa, ara sıra göz atmakla
yetinilmelidir.
Konuşmaya başlamadan önce mutlaka törendeki protokol
mensuplarına unvan sırasına göre hitap edilmelidir.
(Sayın Vali, Sayın Rektör, Sayın Kurum Temsilcileri, Sayın
Davetliler ve Sayın Basın Mensupları)
Törende hazır bulunanlar arasında en yüksek onur konuğunu
hitap ederek de konuşmaya başlanabilir. (Sayın Vali ve Sayın Konuklar).
Takdim ve hitaplarda unvanlarla birlikte isimler, akademik
unvan ya da rütbe eklenebilir. Bu durumda Sayın sözcüğü ismin önüne gelir.
(Milli Eğitim Bakanı Sayın ……………../ Milli Eğitim Bakanlığı
Müsteşarı Sayın ………/ Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın …………………/ 1.
Ordu Komutanı Orgeneral Sayın……………………)
Törenlerde konuşma sırası daima asttan üste doğrudur.
Genelde konuşma içerikleri astlarda; daha çok kurum veya kuruluşu ile ilgili
teknik konularda, üstlerin konuşma içerikleri ise, ama, hedef, misyon, vizyon
ve politikalar çerçevesindedir.
Törenlere gelen telgraflar açılış konuşmasından sonra
program sunucusu tarafından okunur.
Davetlerde Görgü ve Protokol Kuralları
Davetler, sosyal yaşamın önemli etkinliklerindendir. Bir
nedene bağlı olarak düzenlenen davetler, özel olabileceği gibi, yarı resmi ve
resmi nitelikte de olabilir.
Özel davetler davetiye ile yapılabildiği gibi, telefonla da
yapılabilir. Ancak resmi ve kalabalık davetler, mutlaka davetiye ile
yapılmalıdır. Davetiyede ön şart varsa bunlara uyulması gerekmektedir. (LCV,
serbest, smokin vb.)
Cumhurbaşkanlığının düzenlediği davetler için hazırlanan
davetiyelerde LCV bulunmaz. Zira bu durumda davete katılmak zorunluluktur.
Bu zorunluluk;
- Aileden
birinin ölümü,
- Ağır
hastalık,
- Davet
edilen yerden çok uzakta bulunma.
Durumlarında mazur görülür.
Davet kapsamında dikkate alınacak faaliyetler;
- Diplomatik etkinlikler çerçevesinde düzenlenen organizasyonlar (protokol yemekleri, kokteyller, resmi törenler, resepsiyonlar, vb.)
- Düğün, nişan, doğum günü, evlenme yıldönümü, yılbaşı, vb. özel günler için yapılan organizasyonlar (ziyafet, kokteyl, parti, gala vb.)
- Toplantı, konferans, ödül törenleri, kutlama, sergi, vb. nedenlerle yapılan organizasyonlar.
- Diğer toplantı ve davetler.
Bu sayılan
törenler;
- Yemekli olabilir,
- Sadece ikramda bulunulabilir,
- Yiyecek içecek ikramı yapılmadan
düzenlenebilir.
DAVET ÇEŞİTLERİ
KOKTEYL : Oturma zorunluluğu olmayan, daha çok davetli
davet edebilmek için düzenlenir.
RESMİ KABULLER: Resmi nedenlerle düzenlenen toplantılardır.
YEMEK DAVETLERİ: Oturarak veya büfe şeklinde
yapılabilir. Davetlilerin seçimi, bir davetin başarılı olmasında en önemli
unsurlardan birini teşkil etmektedir. Aynı derecedeki kişilerin çok sayıda
çağrılması kadın –erkek sayısı dengenin özenle sağlanmasını gerektirir.
Davetiye Kartlarında Bulunması Gerekenler
DAVETİYE KARTI: Davetiyelerin zarif bir görüntü
vermesi uygun olur.
- Davet
sahibinin adı-soyadı unvanı,
- Davet
edilenin adı-soyadı unvanı,
- Ne tür bir
davet olduğu, yeri, tarihi, saati,
- Nezaket
sözcükleri yer alır.
- Davetin
nedeni katılıp katılınamayacağı bildirilmesi isteniyorsa bunu belirten
kısaltmalar yapılır. (L.C.V.) (Lütfen Cevap Veriniz)
- Davetiye zarfı iç yazısına gösterilen özen ile yazılmalıdır.
Davetiye Örneği
TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ
GENEL MÜDÜRÜ PROF. DR. TURGAY ERGUN VE BAYAN ERGUN
Bay ve Bayan Nihat AYTÜRK’ü
Kamu Yönetimi Ulusal Kongresi Münasebetiyle
Verecekleri Kokteyle Davet Etmekten Onur Duyarlar.
Yer : Devlet Konukevi
Tarih: 26 Mayıs 2006
Saat : 19.30
Halkla İlişkiler :
330 25 26 LCV
KONUK AĞIRLAMA (İKRAM) KURALLARI
- Ziyafette önemli olan çok çeşitli yemek değil, güler yüzle iyi bir karşılama, güzel bir sofra düzeni ve damak zevki veren güzel bir mönüdür.
- Yabancı konuklara verilen ziyafetlerde ulusal nitelikte yemekler; özel davetlerde ise, yöresel içerikli yemekler sunulmalıdır.
- Ziyafette, onur konuğu içki almıyorsa konuklara da alkollü içki ikram edilmemelidir.
- Ev sahibi alkollü içki almıyorsa konuk da almamalıdır.
- Yemekler göze ve damağa hitap etmeli; sofranın ve sunulan yemeklerin süslemesine önem verilmelidir.
- Hafif yemekler (zeytinyağlı sebzeler, beyaz etler ve deniz ürünleri) önce; ağızda tat bırakan ağır yemekler (kırmızı sıcak etler) daha sonra verilmelidir. Meyve, tatlıdan sonra servis edilmelidir.
- Resmî yemeklerde tavuk ikram edilmemeli; balık, hindi, kuzu veya dana eti ikram edilmelidir.
- Ziyafetlerde soğan, sarımsak, acı biber ve hardal sofraya gelmemeli; masaya kül tablası ve kürdan konmamalıdır.
İKRAM TÜRÜ VE SIRASI
1) Antre: Ordövr, Çorba Veya Zeytinyağlıdır.
Davet İçkisiz İse, Çorba Verilir. İçkili İse Ordövr Veya
Zeytinyağlı Verilir.
2) Arasıcak: Ordövrden Veya Zeytinyağlı Yemekten Sonra
Arasıcak Verilir.
3) Esas Yemek (Balık ve/veyaet): Esas Yemek Daima Sıcak Ettir.
Et, Sebze Soteli Ve Tereyağlı Bademli Pilavlı Olarak Aynı
Tabakta Sunulabilir.
4) Salata. Sıcak Et Yemeği İle Birlikte Verilir.
5) Tatlı ve/veyaMeyve: Akşam Yemeklerinde Meyveden Önce
Tatlı İkram Edilir. Öğle Yemeğinde Yalnızca Biri İkram Edilir.Hamur Tatlısı
Yerine Meyveli Veya Dondurmalı Tatlılar Tercih Edilmelidir.
6) Kahve: Yemek Masasında Veya Salonda Kahve İkram Edilir. (İçkili Yemekten Sonra
Kahve Ve Likör İkram Edilir).
YEMEK ZİYAFETLERİNDE
MASA VE OTURMA DÜZENLERİ
MASA VE OTURMA DÜZENLERİ
12 KİŞİLİK, ONUR KONUĞU OLAN EŞSİZ RESMİ YEMEKTE
UZUN MASADA OTURMA DÜZENİ
KONUKLU-EŞLİ RESMÎ YEMEKTE
U MASADA OTURMA DÜZENİ
U MASADA OTURMA DÜZENİ
1.KE ve EŞİ
ESİ OKE ES
OKH 2.KE ve
EŞİ
YUVARLAK MASADA OTURMA DÜZENİ
Kalabalık Davetlinin Katılacağı Ziyafetlerde Masa
1.KE ve EŞİ
ESİ OKE ES
OKH 2.KE ve EŞİ
Resmi yemeklerde protokol ve oturma düzenlerinde şu
kurallara dikkat edilir:
- 8-14 kişilik yemekler orta merkezli uzun masada, 10-20 kişilik yemekler uç merkezli uzun masada, 18-32 kişilik yemekler orta merkezli U masada, eşit düzeydeki kişiler yuvarlak masada, kalabalık karışık gruplar ortada küçük yuvarlak protokol masası etrafına dağıtılmış büyük yuvarlak masalarda, meslektaşlar arasında dostluk ve samimiyet havasının estiği resmi yemek davetleri de kare veya yuvarlak masalarda düzenlenir.
- Bütün konuklar kendi rütbe ve mevkilerine göre oturmalıdır. Protokolde daima unvan/rütbe önce gelir. Eşitlik halinde konuk yabancı ya da kıdem/yaş önce gelir.
- Erkekler arası yemekte birinci yer evsahibinin sağıdır. Ev sahibi onur konuğunu karşısına da alabilir.
- Ev sahibesinin katıldığı yemeklerde birinci yer onun sağıdır.
- Yemekte ev sahibesi bulunmuyor ise, ev sahibi karşısına en yüksek derecedeki davetliyi veya başka bir hanımı alabilir.
- Hatırlı konukların çok olduğu eş düzey kişilerin katıldığı yemeklerde, kimseyi incitmemek için konukları küçük masalara dağıtmakta ve bir merkez oluşturmakta yarar vardır.
- Hanımlı diplomatik kişilerin, devlet ve siyaset adamlarının, yabancıların ve sanatçıların katıldığı resmi yemeklerde hanımlar ve eşleri yan yana oturmazlar, konuklarla dönüşümlü otururlar.
KAMUSAL VE SOSYAL YAŞAMDA EN UYGUN YEMEK MASASI VE YEMEKTE OTURMA DÜZENİ YUVARLAK MASADIR.
YUVARLAK MASA EŞİTLİK SAĞLAR. ANCAK, EVSAHİBİ KONUĞU SAĞINA ALIR.
Özel Yemeklerde Sofra ve Görgü Kuralları
- Özel yemekler için yemek davetleri, öğle veya akşam yemekleri için yapılabilir; evlerde veya ev dışında düzenlenebilir.
- Masa örtüsü beyaz ve ütülü olmalıdır. Örtü masanın tümünü örtmelidir.
- Masa üstü çiçek süslemesi hanımlı yemeklerde ve protokol masasında yapılmalıdır.
- Peçeteler katlanmış olarak tabağın üstünde veya tabağın sağ tarafındadır.
- Tabak, çatal, bıçak ve bardaklar uyumlu ve aynı takım olmalıdır.
- Tuzluklar küçük ve kristal olmalıdır.
Resmi Yemeklerde Protokol ve Görgü Kuralları
- Resmi ve özel yemeklerde tabakta yemek bırakılmamaya çalışılır.
- Yemek koklanarak test edilmez.
- Masada saç taranmaz ve makyaj tazelenmez
- Eller masanın altında tutulmaz
- Kürdansız ve kürdanla da olsa açık bir şekilde diş karıştırılmaz
- Davet sahibinden önce yemeğe başlanılmaz
- Yemek devam ederken izinsiz olarak sofra terk edilmez
- Abartılı gülünmez, uzun, sıkıcı ve yüksek sesle konuşulmaz.
Yemekte Görgü Kuralları
- Bıçak kullanmak gerekince, çatal sol elle bıçak sağ elle tutulmalıdır.
- Bıçak kullanıldıktan sonra masaya konulmamalı, tabağın üst yarısına ve kendinize doğru yanlamasına ve keskin tarafı içe gelecek şekilde konur.
- Çatal da bırakıldıktan sonra masaya bırakılmaz; bıçağa paralel şekilde tabağın sol tarafına ve ağzı yukarı gelecek şekilde konur.
- Kaşık da bıçak gibi kullanılır.
- Balık çatalı daha kısa ve düzdür, kaşığın sağına konur.
- Tatlı kaşığı tatlı tabağının içine konur.
- Servis çatal ve kaşıkları, servis yapılacak yemeklerin tabaklarına konur.
- Peçeteler resmi olmayan yemeklerde çatalların soluna, resmi yemeklerde ise servis tabağının içine konur.
Özel Yemeklerde Sofra ve Görgü Kuralları
- Kaşık ve bıçaklar tabağın sağında, çatallar solundadır. Bunlar yemek sırasına göre dıştan içe doğru sıralanır ve dıştan sırayla alınır.
- Tabağın ön tarafına konan kaşık, çatal, bıçak ise tatlı veya meyve içindir.
- Sofrada tabağa fazla yemek alınmamalıdır. Ev sahibi/sahibesi olarak da konuklara, fazla almaları için ısrar edilmemelidir.
- Yemek sırasında, çatal-bıçak tabak kenarına dıştan ters V şeklinde konur.
- Yabancılara verilen yemeklerde milli yemek türleri, yerli ve özel ev yemeklerinde ise mahalli yemek türleri tercih edilmelidir.
- Özel yemek davetlerinde, yazılı bir teşekkür gönderilmesi en saygılı davranıştır. Ya da en azından ertesi gün davetli hanımların ev sahibesine telefonla teşekkür etmesi gerekir.
Ziyafet masalarının salonda yerleştirilmesine ilişkin
temel prensipler şunlardır:
- Masa düzenlemesi yapılırken, ziyafete katılacak kişi sayısı, özel istekler vb. hususlar
- Salonun fiziki yapısı (giriş-çıkış, kolon, pencere, pist, sahne, vb.)
- Servis koridorları, kör noktalar, sandalyelerin birbirine olan yakınlığı vb. hususlar
- Masa üzerine yerleştirilecek kuverin (yemeklerin servisinden önce masaya serilen örtü) kaplayacağı mesafe
- Sandalyelerin masaya uzaklığı
- Yuvarlak masaya oturacak misafir sayısını belirlerken dikkatli olunmalıdır
- Kare ve dikdörtgen masalarda yuvarlak masalarda olduğu gibi, kuverin kapladığı mesafe olarak dikkate alınmalıdır.
Ziyafetin amacına göre servis başlangıç sırası:
- Resmi ziyafetlerde servis şeref misafirinden,
- Düğünlerde servis gelin ve damattan
- Özel aile yemeklerinde servis aile büyüklerinden,
- Jübilelerde, jübilesi yapılan kişiden,
- Özel yemeklerde rütbe, unvan, makam ve kariyer olarak yüksek olandan başlanır.
Hediye ve Çiçek Protokolü
Çiçek, duygunun davranışla ifadesinin en güzel aracıdır.
Çiçek kendi başına bir estetik unsur iken, sevilen ve sayılan kişilere
sunulması da incelik göstergesidir, insanın yaşamına güzellik ve anlam kadar.
Hediye ise yine
duyguların davranışlarla anlatmanın en güzel aracıdır. Hediye verilecek şahsın
durumunu ve sosyal statüsünü düşünerek hediye verilmelidir.
Çiçek buket, sepet veya çelenk şeklinde düzenlenmiş olarak
elden verilir ya da gönderilir. Buna karşılık, sepet veya çelenk sadece
gönderilir ancak buket elde de verilebilir.
Çelenk anıtlara konur, cenazeye gönderilir.
Sepet, nişan, nikah, düğünde, sanat etkinliklerinde, bir iş
yerinin açılış törenlerinde kullanılır.
Buket her vesile ile kullanılır, eşe, anneye olduğu gibi,
sofrasında yemek yenilmiş bir ev sahibesine, sahnede bir sanatçıya da sunulur,
havaalanında veya garda karşılanan ve uğurlanan kişiye de sunulur.
Şu durumlarda çiçek gönderilir;
- Salonlarda yapılan evlenme, nişan ve düğün törenlerinde,
- Resmi davetlerde,
- Davetli olunan kokteyllere,
- Açılış törenlerine,
- Cenazelere,
- Resmi bayramlarda,
- Atamaları tebrik amacıyla.
Buket halindeki çiçeklere iliştirilecek küçük zarf,
kutlamalarda davet sahiplerine, yemek davetlerinde ise sadece ev sahibesine
hitap eder. Kısa ve özlü bir şekilde kutlama ve iyi dilek ler
veya teşekkür ifadeleri okunaklı bir şekilde yazılmalıdır.
“Nazik davetinize katılacak olmaktan mutluluk duyuyoruz”.
Gibi.
Çiçek gönderme konusunda zaman zaman erkekler ve bayanlar
arasında çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntılardan birisi de
çiçeklerin renklerine ve çeşitlerine anlam yüklenmesi ve karşılıklı yanlış
anlamalara yol açmasıdır.
Bu yüzden samimiyet, yakınlık, çiçek gönderme nedeni, yaş
gibi birçok faktöre özellikle dikkat edilmelidir.
Çiçekler ve anlamları
lGül Aşk
lKaranfil Bağlılık
lOrkide Üstünlük
lLale Gurur
lLeylak Mutluluk
lNergis Hakimiyet
lKrizantem Bolluk
lSümbül Bağlılık
lMenekşe Tevazu
lÇiğdem Neşe
Hediyeleşme
Hediyeleşme bir nezaket ve iyi niyet gösterisidir. Ancak
hediye, yerinde ve zamanında yapılmış bir davranış bütünlüğü içinde sunulursa
bir anlam ifade eder.
Hediye elden sunulabileceği gibi kişinin adresine de
gönderilebilir.
Hediyenin sunulmasında estetik bir şekilde paketlenmiş
olması, hem alanı memnun eder hem de ona verilen değeri gösterir.
Hediye; hatırlama, teşekkür, kutlama, sevgi gibi güzel
insani duyguların ifade eder. Onun için bunu bir reklam, insanları etkileme
aracı saymak, nezaket ve görgüye aykırıdır.
Hediye verirken
dikkat edilecek hususlar;
- Hediyenin sunulmasında estetik bir şekilde paketlenmiş olması ve içindekini göstermeyecek bir şekilde ve fiyat etiketi sökülerek paketlenmesi
- Hediye paketini alıp, açmadan bir tarafa koymak doğru değildir.
- Hediye gönderilmişse, gönderene teşekkür, önce mektupla veya telefonla, kendisiyle ilk karşılandığında bu sözlü olarak yinelenmelidir.
- Hediyenin değeri, onun karşılıksız olarak verilmesiyle ve hatırlanma psikolojisi ile ölçülür.
- Hediyeler elden sunulabileceği gibi, gönderilebilir de.
- Hediyelerin özel bir nitelik taşımamasına özen gösterilmelidir. (kurum adına verilen hediyeler)
- Hediye verilecek şahsın ait olduğu kültürel ve geleneksel değerleri göz önünde bulundurulmalıdır.
- Hediye vermek asil bir davranıştır, alışkanlıktır, zevk meselesidir ve ihmal edilmemelidir.
- Hediye seçimi, bunu sunacak kişilerin zevklerine bağlı olup hiçbir öneri ile sınırlanamaz.
- Alınan hediyeye teşekkür edilmelidir.
- Kullanılmış bir eşya yeni dahi olsa hediye edilmemelidir.
- Gelen bir hediye karşısında maddi değeri az olsa bile soğuk ve ilgisiz davranmak kabalıktır.
ÖĞR. GÖR. HAYRETTİN TELLİ’nin internetteki yazısından
alıntılanmıştır.
teşekkürler
YanıtlaSil