3 Mart 2016 Perşembe

Amsterdam ve Brugge gezisi

13 - 18 Şubat tarihleri arasında yaptığımız Amsterdam ve Brugge gezisi. 13 Şubat'ta Sabiha Gökçen Havalimanından  Pegasus Havayolları ile Amsterdam yolculuğumuza yaklaşık 1 saat civarında uçakta bekleyerek yaptığımız rötar ile hareket ettik. Hollanda saati ile 15:00 civarında indik. Schippol havalimanından bindiğimiz otobüsle şehir merkezindeki NH Amsterdam Centre Hotel e ulaştık. Oteldeki check-in işlemlerimiz tamamladık. Otel rezervasyon ve ödemesini yaptığım Travel Republic internet sitesi işini iyi yapmış ki herhangi bir sorun yaşamadık. İlk kez kullandığım bu sitenin avantajı otel ödemesinin 1 Pound'luk kısmını yaparak otele gireceğimiz tarihe 10 gün kalana kadar garantili rezervasyon yapılabilmesiydi.

Otel şehir merkezinde olduğu için her yere ulaşım çok kolay oldu. Amsterdam bizim ziyaret ettiğimiz tarihler için doğru bir gezi destinasyonu değilmiş çünkü hava bizim standartlarımıza göre soğuktan daha soğuktu :) Gerçi orada yaşayan insanlar için bu soğuk hiç sorun değil, şehirde ciddi bir bisiklet kullanımı var ve gözlemlediğim kadınlar mini eteklerle ince çoraplarla bisiklete biniyorlardı.

Amsterdam kısa bir gezi için iyi bir şehir. Gezilecek yerleri ucuza getirmek adına iamsterdam adı verilen şehir gezi kartından alınması mantıklı. Biz 2 günlük bir kart aldık ve beher kart için 65 Euro ödedik. Bu kart ile şehir içi ulaşım, başlıca müze gezileri, kanal turu, hayvanat bahçesi ve micropia adında ki mikrop müzesini gezdik. Böylece ödediğimiz parayı aldığımız hizmetlerle fazlası ile çıkardık.

1 gün için Brugge'a gittik, yaklaşık 3 saatlik bir mesafe otoyoldan gidiliyor. Yolda giderken çok fazla manzara yok ancak Hollanda'nın yüzölçümü konusunda fikir sahibi olmanız açısından yararlı. Brugge'de Amsterdam gibi kanalları olan bir şehir, orada da bir kanal turu yaparak şehir meydanını gedik. Biralarıyla meşhur olduğundan bir barı ziyaret ettik. Çikolata üreticileri ve satış yerleri var, Ülker'in sahibi olduğu Godiva piyasadaki en dominant firma. Lokal olduğunu düşündüğümüz bir restauranda öğle yemeğimizi hallettik. Akşam vakitlice döndük.

Amsterdam için söyleyebileceğim şeyler, fiyatlar bize göre pahalı. Deniz kabukluları ile hazırladıkları yemekleri güzel. ve lezzetli. Dünya mutfağından her türlü yemeği bulmak mümkün. Biraları çok çeşitli. Halkı kibar ve turiste alışkın. Şehir turist kaynıyor ve şehrin her yerinde esrar içmek serbest, Cafe Shop adı verilen bar tarzı yerlerde esrar ve space cake adını verdikleri esrarlı kekler satılıyor. :) Polis kimseye hiç bir şekilde karışmıyor. Genelevler şehrin her yerine yayılmış, genel olarak Red Light bölgesinde yer alıyorlar. Sex showları ve striptiz showlar yapılan bir çok yer var.

Özetle şehri turistik yapabilmek adına her şey serbest bırakılmış, böylece şehir turizmi canlandırılmış. Bu serbestlik olmasaydı bu kadar turist alması bence mümkün değil. Şehir gördüğüm Alman şehirlerinden daha farklı değil, müzeleri bir Louvre yada British Museum değil.

Bir defaya mahsus görülmesinde ve gezilmesi iyi olabilecek şehirler. Gidecek olanlara tavsiyem sıcak zamanlarda gitmeleridir.