16 Şubat 2012 Perşembe

Depremde ne yapmalı?

Deprem anında nasıl hareket edilmeli?
       1. Deprem anında hızlı ve kararlı hareket etmeniz gerekmekte.
       2. Önceden planlanmamış bir şekilde hareket etmemeniz paniğe sebep olur.
       3. Önceden bir eylem planı oluşturmak bu nedenle önemli.

SÜREKLİ HATIRLAMANIZ GEREKEN SEY

Deprem anında tehlikenin aşağıdan değil yukarıdan geleceği. Dolayısıyla nerede olursanız olun, gözünüz yukarıda, olası tehlikeleri gözler durumda olsun!
      
Zemin (giriş) katında,
Deprem anında binadan kaçmak için sadece 10 saniyeniz var. Bu durumda giriş kat dışında kaçış için yeterli zamanınız yok. Zemin katında iseniz, derhal dışarı çıkın. Ancak dışarı çıkmanız binanın oluşturduğu tehlikeden uzaklaştığınız anlamına gelmez. Binanın yıkım gölgesinden bir an önce uzaklaşmanız gerekmekte. Böyle bir zamanınız ve olanağınız yok ise dışarıda bir aracın yanına (asla içine ya da altına değil) cenin pozisyonunda (yine yukarıyı gözler durumda) uzanın. Açık havada yukarıdan gelecek tehlikelere karşı (düşen nesneler, elektrik kabloları vs. gibi) en emin yer bir ağaç altıdır.

Üst katlarda,
  • Asla binadan çıkarak kaçmaya çalışmayın. Unutmayın, yeterli zamanınız olmayacak.
  • Asla merdivene çıkmayın, hatta daire kapınıza bile gitmeyin, çünkü binaların en zayıf yerleri merdivenleri. Binanız sağlam kalmasına rağmen, merdivenlerinizin yıkılma olasılığı var.
  • Asla balkona çıkmayın. Balkonlar binaların zayıf ve desteksiz bölümleri.
  • Asansöre asla ama asla binmeyin. Sarsıntı anında asansörler binadan bağımsız hareket eder. Her deprem sonrasında asansörlere bakım yaptırılmasında büyük fayda var.
  • Pencerelere yaklaşmayın. Deprem anında camların patlayarak 6 metreye kadar cam fırlattığı bilinmekte.

Sığınabileceğiniz mekanlar
  • Salon ve yatak odaları içindeki eşyaların niteliği dolayısıyla sığınmak için en kötü mekanlar. Çok çaresiz kalmışsanız dahi, yatakta yatarak beklemeyin, en kötü ihtimalle yataktan düşün. Gardırobun üstünüze düşmesinden korunabilirsiniz.
  • Beyaz eşya önleri (devrilme riski olan buzdolabı hariç) en iyi sığınma mekanlarıdır. Mutfakta fırın, bulaşık makinesi ve deep freeze önü, banyoda çamaşır makinesi veya döküm küvet önü gibi. Bu tip eşyalar ezilme durumunda yere yapışacak kadar ezilmezler ve size bir yaşam alanı sağlarlar.
      
Kurtarma ekiplerinin öncelikle bakacağı mekanlar, mutfak ve banyo olacaktır.
      
Nasıl Sığınılmalı?
  • Unutmayın, önceden bir eylem planınız olması size zaman kazandırır. Aile olarak, mutlaka önceden nerelere kimlerin sığınacağının planını yapın.
  • Deprem anında sığınma noktalarına giderken birbirinizle konuşarak haberleşin.
  • Sığınma noktanızda cenin pozisyonunu alın. İnsanın en yaşamsal bölgeleri baş, karın ve göğüs boşluğudur. Bu pozisyon sizin bu bölgelerinizi koruma altına almanızı sağlar.
  • Unutmayın, gözünüz sürekli yukarıda olmalı. Kendinizi üzerinize düşebilecek bir cisimden korumanız gerekebilir!
     
Çatı katında iseniz,
Terasa (balkon üstü değil, binanın ana gövdesi üzerinde yer alan kısım) çıkarak yine yukarıdan gelecek (çatı, kiremit, v.s.) tehlikelere karşı uyanık olun.
      
TOPLU MEKANLARDA DEPREM ANINDA NASIL HAREKET EDİLMELİ?
·         Sinemalarda asla dışarı kaçmaya çalışmayın. Sıra aralarına uzanın. Etrafınızdakileri bu konuda uyarın.
·         Çocuğunuzun okulunda mantıklı bir eylem planı yapılıp yapılmadığını okul yetkililerinden öğrenin, yapılmamışsa yapılmasını talep edin, hatta aktif olarak hazırlıklara katılın.
·         Alışveriş merkezlerinde deprem sonrası yangın riski yüksektir. Bir alışveriş merkezine gittiğinizde, mutlaka yangın merdiveninin yerini öğren ve deprem anında hızlı ve kararlı bir şekilde oraya yönelin.
·         İşyerinizde deprem anında yukarıdan gelecek tehlikelere karşı (asma tavan, armatür, v.s.) masa altına sığınabilirsiniz. Yakın iseniz garaja kaçarak araba yanına cenin pozisyonunda uzanabilirsiniz. Yangın merdivenine giderek merdivenden yukarı çıkabilirsiniz. Bu sizden sonra geleceklere yer açar.
                  
Alıntıdır.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Domino's Pizza hakkında şikayetim ve genel bir değerlendirme..

14 Şubat 2012 akşamı yemek yapmakla uğraşmamak için yemeksepeti.com üzerinden Domino's Pizza'ya 2 Adet Orta Boy Pizza + Litrelik İçecek menüsü siparişi verdik. Siparişi verdiğimizde saat 21:01 idi, yaklaşık 1 saat geçti ve siparişimizden hiç ses yoktu! Önce yemeksepeti.com'a canlı yardımdan ulaşmaya çalıştım ancak mümkün olmadı, kendilerine durumu bildirir bir mail attım. Daha sonra Domino's Pizza Şirinevler'i aradım ve siparişimizin durumunu sordum, az önce siparişiniz yola çıktı bilgisini verdiler. Saat 22:10 itibarı ile pizza siparişimiz elimize ulaştı, ancak içecek gelmemişti ve ödeme için istediğimiz pos cihazı da unutulmuştu. Pizza neredeyse soğuktu, Domino's Pizza Şirinevler'i tekrar aradım ve "30 dakikada siparişiniz elinizde olmaz ise ödeme almıyoruz" taahhütlerini  sordum ve aldığım cevap şu oldu; kötü hava şartlarında bu koşul geçerli değilmiş, dışarıda çok yağmur yağdığından ve 14 Şubat olmasından ötürü üzüntülerini bildirdiler. Ayrıca gelmeyen litrelik içeceğide hemen göndereceklerini söylediler. Bende kendilerine bu durumu Genel Müdürlüklerine bildireceğimi söyledim. Nitekim Genel Müdürlüklerine de bir şikayet maili attım, ancak 15 Şubat saat 14:08 itibarı ile kendilerinden herhangi bir dönüş olmadı. Yemeksepeti.com kendilerine gönderdiğim mesajı cevapladılar. Bu yaşadıklarımızdan benim anladığım şudur; biz müşterilerin satıcı firma nezdinde hiç bir değeri yoktur, içecek siparişi verdim gelmedi, siparişten 70 dakika sonra pizza soğumaya yakın halde geldi ve şirket benden aldığı parayı hakettiğini ve taahhüt ettiği hizmeti doğru şekilde yerine getirdiğini düşünüyor. 
Global şirketlerin bireysel tüketiciye verdiği değer sıfırdır. Görsel ve basılı medyayı kullanarak tüketicilere sürekli yalan söyleyerek, yoğun beyin yıkama ve koşullandırma faaliyeti yürütmekteler. Biz sağılanların sesi hiç bir şekilde hiç bir yerde duyulmamaktadır, sizin bir şikayetiniz olsa dahi birey olduğunuzdan ve ekonomik güç olarak büyük şirketlerin karşısında hiç olduğunuzdan, tabiri caizse sinek gibi eziliyorsunuz. Avukatınız yok, haklarınızı bilemiyorsunuz. Karşınızdaki devasa şirketlerin yüzlerce kişiden oluşan avukat orduları var, en iyi avukatlara sahip oluyorlar. Sizin talep edebileceğiniz hakların neler olduğu, şikayetlerinizin neler olabileceği bu avukat ordusu tarafından öngörülüyor ve bunların tamamı için şirket lehine sizin aleyhinize olacak bütün tedbirler alınıyor. Bu noktada tüketiciye sahip çıkması gereken Devlet ve kurumlarıdır. Ne yapılması gerekir, yalan yanlış reklamların medyada yayınlanmasını Devletin engellemesi gerekir.
Reklam = Yalan olmaktan çıkmalıdır, düşük gelirli, az eğitimli, yetersiz düşünebilme kapasitesine sahip, zavallı sayılabilecek insanların haklarının global yamyamlar tarafından sömürülmesine dur denilmelidir. Kapitalizmin acımasız pençesinin tırnakları Devlet ve kurumları tarafından törpülenmelidir.

Kan Grubu Tablosu


Kan Grubunuz
Kan verebilecekleriniz
Kan alabilecekleriniz
A+
A+ AB+
A+ A- 0+ 0-
0+
0+ A+ B+ AB+
0+ 0-
B+
B+ AB+
B+ B- 0+ 0-
AB+
AB+
Hepsi
A-
A+ A- AB+ AB-
A- 0-
0-
Hepsi
0-
B-
B+ B- AB+ AB-
B- 0-
AB-
AB+ AB-
AB- A- B- 0-

ÜnalKaragöz, UnalKaragoz, Ünal Karagöz, Unal KARAGOZ, Ünal KARAGÖZ

14 Şubat 2012 Salı

Satış ve Pazarlama taktikleri

0534 935 1049 numaralı telefondan 14 Şubat sabah 08:43'de aşağıdaki mesajı aldım: "Tebrikler! Hediye dijital Fotograf makinesi Mp5 kazandınız. Hemen
0216620 9595 u arayın. HEDIYENIZI ve tasarruf cihazinizi almayi unutmayin.02166209595 POSAV TEK"
Geçen gün beni arayanların yeni bir çabası, bu konuyu internetten araştırdığımda bu kişilerin kendilerini arayanlardan kredi kartı numarası istediğini ve ellerinde bulunan elektrik tasarrufu yapan cihazı size tabiri caizse kakalamaya çalıştıklarını okudum. Bu tür ne idiğü belirsiz numaralardan size gelen mesajları kaale almayın ve kesinlikle aramayın. Bu numaraların bizim telefonlarımıza fütursuzca arama yapması ve mesaj göndermesi nasıl bir satış pazarlama anlayışıdır, ülkemizde bu konular ile ilgilenecek ve fakir fukaranın ve saf vatandaşların kandırılmasını engelleyecek kurum ve kuruluşlar yokmudur? Eğer varsa bir an önce bunların engellenmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalarını ve tedbir almalarını bekliyoruz.
Ünal Karagöz, Unal Karagoz, unal

13 Şubat 2012 Pazartesi

BEN YÜRÜREM YANE YANE

Ben yürürem yane yane, aşk boyadı beni kane
Ne akilem ne divane, gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserem yeller gibi, gâh tozaram yollar gibi
Gâh akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi

Akan sulayın çağlaram, dertli cigerem dağlaram
Şeyhim anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürem, ol yari düşte görürem
Uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi
Miskin yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem
Dost ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi

Akıl : akıllı
Divane : deli, meczup
Melül : elem
ünal karagöz, unal karagoz,unalkaragoz,ünalkaragöz,Ünal KARAGÖZ, Unal KARAGOZ