9 Kasım 2016 Çarşamba

Donald Trump ile ne değişir?

Donald Trump, Hillary Clinton karşısında verdiği ABD başkanlığı mücadelesini beklenmedik bir şekilde! 279 a 218 gibi ezici bir farkla kazandı.

Şimdi ne olacak?

ABD Devletleri dünyanın en büyük ekonomisine sahip, en büyük ve lider şirketlerine sahip, dünyanın her yerinde eli olan bir süper güç. Lider ülke, dünya başkanı.. Bu birinciliklerin listesi uzatılabilir.

Bu kadar önemli bir ülke başkan olarak Donald Trump'ı seçti, bu ne demek? Filmin bu sahnesinde "kötü adam" ortaya çıktığına göre bundan sonrasında korku dolu ve heyecanlı sahneler bizi bekliyor demektir.

Bir anlamda ABD'yi yönetenler yani "Küresel Sermaye" bundan sonra daha sert yaklaşımlar sergileyecekler. Daha acımasız yöntemler kullanarak daha radikal kararları uygulamaya koyacaklar.

İnsanlığa ve yaşlı dünyamıza hayırlı olsun.

8 Kasım 2016 Salı

Sanya

Sabah Hürriyet gazetesinde tesadüfen okuduğum magazin haberi Ceylan Çapa ve İbrahim Tatlıses'in oğlu İdo ile ilgili idi, genelde bu tür haberleri okumam ama bu sefer okudum. Sonra Ceylan Çapa kimmiş merak ettim ve instagram profiline baktım. Oradan resimlerine bakarken kendisinin çok güzel bir deniz kenarında çektiği videoyu gördüm. Orası neresiymiş diye araştırdığımda Mandarin Oriental Sanya Hotel olduğu ortaya çıktı. İncelemelerime devam ettim ve buranın Çin'de bulunan Hainan iline bağlı bir tatil beldesi olduğu bilgisine ulaştım :)




Otelden bir görüntü.

Neyse bu durumda içimde oralar gitme arzusu depreşti, tropikal iklimler çok güzel.
Skyscanner üzerinden yaptığım araştırma sonucunda kişi başı 1,700.- TL gibi bir fiyatla Amsterdam aktarmalı uçabiliyoruz, yaklaşık uçuş süresi 20 saat. Orada konaklama olanakları ise tatil beldesi olduğu için çok geniş, lüks oteller var ve yaklaşık geceleme fiyatı 5 yıldızlı zincir otellerde 700 lira oda kahvaltı seviyesinde. Bununla birlikte daha düşük bütçelerde 4 yıldız oteller 200.-TL seviyesine geriliyor. Anlaşılan 100 liraya oda kahvaltı güzel bir pansiyonda kalabilirsiniz.

Hayallerime girdi, gerçeklerime girdiğinde yeni bir yazı yazacağım.

Cryonics - Hibernation

Cryonics: Ölen bir insanın vücudunun hemen dondurulması suretiyle saklanması prosedürü Sözlük anlamı insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan “cryonics” terim ilk olarak 1965 yılında kullanıldı. Ancak ilk kez Neil R. Jones 1930’larda yazdığı bir romanda insanların dondurulmasından söz ediyordu. Dünyada dondurulan ilk kişi 73 yaşında akciğer kanserinden ölen Amerikalı psikolog James Bedford’dı. 1967’den beri donmuş bir şekilde çözüleceği günü bekliyor. Dondurma işlemi nasıl yapılmaktadır? Ölü beden önce buz kalıplarıyla soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlardan çekiliyor. Yerine -50 derecede gliserol enjekte ediliyor. Vücuda yayılımı sağlanan solüsyon vücut ısısının da eksi 50 dereceye düşmesini sağlıyor. Hücre çevresindeki yağların buzdolabında kalmış birkaç günlük yağlar gibi buruşmaması için de hasta içi sıvı nitrojen dolu büyük metal silindirler içerisinde, -196 derecede korunuyor. İnsan bedeni, önlem alınmadan dondurulursa buz kristalleri hücrelerin çevresini sarıyor ve su kaybına sebep oluyor. Gerilen hücre zarı yırtılıyor ve hücre parçalanıyor. İşte bunu engellemek için gliserol gibi donmayan kimyasallar kullanılıyor. • En büyük cryonics şirketi ABD’li Alcor Life Extension Foundation. Onu American Cryonics Society, Cryonics Institute ve Trans Time takip ediyor. Bu şirketlerde dondurulmuş olarak bir gün diriltilmeyi bekleyen toplam 230 “hasta” bulunuyor. Öldüğünde dondurulmak üzere anlaşmaya imza atmış insan sayısı ise 1000’i geçmiş durumda. • Sadece Alcor’da; 111 insan nitrojen dolu silindirlerin içinde bekliyor. Bunlardan 76’sı sadece kafasını dondurtan kişiler. Geriye kalan 35’i ise tüm vücudunu dondurtanlar. Ayrıca ölmesi durumunda dondurulmak üzere Alcor’la anlaşma yapmış olan 974 cryonics adayı bulunmakta. Bunların yanında 33 tane evcil hayvan dondurulmuş durumdadır. Fakat onlar sahiplerine göre daha şanslılar. Hayvanlar 60 dakika süren klinik uyutma yöntemiyle ölü durumuna geçiyorlar. Beyin oksijensizlikten hasar almaya başlamadığı için dirilme konusunda en şanslı olan onlar. Hatta cryonicsi kurgu olmaktan çıkarabilecek bir deney yapılmış durumda. Dr. Paul Segal’in 1992’de American Cryonics Society’nin sponsorluğunda California Oniversitesi’nde yaptığı şu meşhur deneyden söz ediyorum. Dr. Segal beagle cinsi sevimli köpeği Miles’ı dondurup tekrar diriltmeyi başarmış ve bu deney cryonicsist bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak sayılıyor. Miles kanı çekildikten sonra doldurularak öldürülmüş, 70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlarına enjekte edilerek oda sıcaklığına geri getirilmişti. Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde tüm karakteristik özelliklerini olduğu gibi taşıyordu, alışkanlıkları ve huyları değişmemişti. Bu, dondurulan insanların bir gün yeniden canlandırıldığında hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor. Türkiye’den ise 16 kişi ölümü durumunda dondurulmak üzere bu şirketlerden biriyle anlaşmış durumda. Bunlardan birisi Çerkez Ethem’in yeğeni olan Güner Kuban, yapılan röportajda ise şu sözleri sarfediyor: “Ben diğer insanlar gibi yaşamaya çok meraklı olduğumdan, hayatımı sürdürmek istediğimden dolayı imzalamadım bu anlaşmayı. Tek istediğim kısa bir süreliğine de olsa gelecekte dünyanın nasıl olduğunu görebilmek. İleri teknolojinin gelişimini, ışınlanmanın, zaman makinesinin icat edildiğini, insanların beyin kapasitelerinin yüzde 100’ünü kullanmaya başladıklarını, diğer güneş sistemlerinin keşfedildiğini görmek istiyorum. 80 yıl içerisinde, dondurulan insanların yeniden hayata döndürülebileceğine inanıyorum çünkü nano teknoloji inanılmaz ilerliyor. Hatta istediğiniz yaşta uyanabileceksiniz. Ben 17 yaşımda uyanmak istiyorum. 50 yılda bir, birkaç haftalığına uyansam yeter bana.” Dünyada ilk canlı olarak dondurulacak kişi olmayı hedeflediğini söyleyen Kuban, “Artık yaşam sevinçlerim azalmaya baş-ladı. Yaşlılığın tuzağına düşmek istemiyorum. İnsanlar ruhlarıyla beraber yaşlanıyorlar ama benim ruhum hâlâ 17 yaşında. Biraz daha yaşarsam zaten gençleri kıskanmaktan öleceğim. O nedenle işlerim bitince bunlardan biri Çerkez Ethem’in hayatını yazdığım kitap elden ayaktan düşmeden Kolombiya’ya gidip ötenazi yaptıracağım. Ardından da dondurulacağım.” diyor. Kişisel kanaatim bu işlemin hali hazırda başarılı sonuçlarının alındığı ve fakat insanların bilgisine sunulmadığı yönündedir. Bu işlemin başarılı olması insanlığın uzaya gidişi ve orada koloni kurabilmesi için mutlak bir ön koşuldur. İnsanların başka bir dünyada yaşam kurmaları an meselesidir. Bu kurulacak yeni dünyanın insanlığın geleceği için bir roket etkisi yapması muhtemeldir çünkü oraya gidecek öncüler dünyamızda bulunan en zekiler olacaktır. İlk insanların dünyaya geldiğindeki gibi bir başlangıç, hızlı bir gelişme gösterememiştir. Gerekçe olarak öncülerin yetersiz donanıma sahip olarak bu transferi gerçekleştirdikleri düşünülebilir!

Honda Jazz 1.3L Elegance Otomatik vites benzinli

Eski arabamız Opel Astra HB düz vites dizel arabamızı 27,000.-TL bedelle bayiye satıp, yeni arabamızı Honda Jazz 1.3L Elegance Otomatik vites benzinli  69,000.-TL bedelle 29.08.2016 da satın aldık.

Eski aracımız düz vites dizel 1,3 iken km'de 25 kuruş yakıt tüketiyordu, yeni aracımız ise otomatik ve benzinli olmasına rağmen sadece 25-30 kuruş/ km kullanım stilime bağlı olarak tüketiyor. Sanıyorum motor teknolojisinin yarattığı bir fark, eski aracımız 65 beygir iken bu araç 102 beygir.

Yeni araçla ilgili hoşuma giden  özellikler;
Yokuş desteği
Arka görüş kamerası
Park sensörleri
Hız sabitleyici
Start stop
Çarpışma önleme
Viraj destek
Katlanabilir koltuklar
Koltuk ısıtma
Anahtarsız giriş
Şerit takip
Teknoloji paketi
6 yıl 150 bin km garanti.

Eksik olarak değerlendirdiğim özellikler;
El freni manuel ( Tuşlu olsa daha iyi olurdu )
Yan aynalar otomatik kapanıyor ancak araç henüz çalışırken içeriden kapatmalısınız.
Camları da araçtan çıkmadan kapatmış olmalısınız.
Navigasyon güncel değil.


Honda tarafından çok basit bir şekilde düzeltilebilecek sorunlar olduğunu düşünüyorum.


Aracın motoru sessiz çalışıyor, öyle ki park ettiğinizde motoru kapatıp kapatmadığınızı unutuyorsunuz. Araçta sunulan özellikler bir çok üst segment araçta dahi bulunmuyor. En çok işime yarayan çarpışma önleyici sistem di, iki kez dalgınlıkla önümdeki araca çarpmak üzereyken araç fren yaparak durdu ve çarpışmayı önledi. Enteresan bir deneyimdi.

Bu aracı herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.