14 Şubat 2012 akşamı yemek yapmakla uğraşmamak için yemeksepeti.com üzerinden Domino's Pizza'ya 2 Adet Orta Boy Pizza + Litrelik İçecek menüsü siparişi verdik. Siparişi verdiğimizde saat 21:01 idi, yaklaşık 1 saat geçti ve siparişimizden hiç ses yoktu! Önce yemeksepeti.com'a canlı yardımdan ulaşmaya çalıştım ancak mümkün olmadı, kendilerine durumu bildirir bir mail attım. Daha sonra Domino's Pizza Şirinevler'i aradım ve siparişimizin durumunu sordum, az önce siparişiniz yola çıktı bilgisini verdiler. Saat 22:10 itibarı ile pizza siparişimiz elimize ulaştı, ancak içecek gelmemişti ve ödeme için istediğimiz pos cihazı da unutulmuştu. Pizza neredeyse soğuktu, Domino's Pizza Şirinevler'i tekrar aradım ve "30 dakikada siparişiniz elinizde olmaz ise ödeme almıyoruz" taahhütlerini sordum ve aldığım cevap şu oldu; kötü hava şartlarında bu koşul geçerli değilmiş, dışarıda çok yağmur yağdığından ve 14 Şubat olmasından ötürü üzüntülerini bildirdiler. Ayrıca gelmeyen litrelik içeceğide hemen göndereceklerini söylediler. Bende kendilerine bu durumu Genel Müdürlüklerine bildireceğimi söyledim. Nitekim Genel Müdürlüklerine de bir şikayet maili attım, ancak 15 Şubat saat 14:08 itibarı ile kendilerinden herhangi bir dönüş olmadı. Yemeksepeti.com kendilerine gönderdiğim mesajı cevapladılar. Bu yaşadıklarımızdan benim anladığım şudur; biz müşterilerin satıcı firma nezdinde hiç bir değeri yoktur, içecek siparişi verdim gelmedi, siparişten 70 dakika sonra pizza soğumaya yakın halde geldi ve şirket benden aldığı parayı hakettiğini ve taahhüt ettiği hizmeti doğru şekilde yerine getirdiğini düşünüyor.
Global şirketlerin bireysel tüketiciye verdiği değer sıfırdır. Görsel ve basılı medyayı kullanarak tüketicilere sürekli yalan söyleyerek, yoğun beyin yıkama ve koşullandırma faaliyeti yürütmekteler. Biz sağılanların sesi hiç bir şekilde hiç bir yerde duyulmamaktadır, sizin bir şikayetiniz olsa dahi birey olduğunuzdan ve ekonomik güç olarak büyük şirketlerin karşısında hiç olduğunuzdan, tabiri caizse sinek gibi eziliyorsunuz. Avukatınız yok, haklarınızı bilemiyorsunuz. Karşınızdaki devasa şirketlerin yüzlerce kişiden oluşan avukat orduları var, en iyi avukatlara sahip oluyorlar. Sizin talep edebileceğiniz hakların neler olduğu, şikayetlerinizin neler olabileceği bu avukat ordusu tarafından öngörülüyor ve bunların tamamı için şirket lehine sizin aleyhinize olacak bütün tedbirler alınıyor. Bu noktada tüketiciye sahip çıkması gereken Devlet ve kurumlarıdır. Ne yapılması gerekir, yalan yanlış reklamların medyada yayınlanmasını Devletin engellemesi gerekir.
Reklam = Yalan olmaktan çıkmalıdır, düşük gelirli, az eğitimli, yetersiz düşünebilme kapasitesine sahip, zavallı sayılabilecek insanların haklarının global yamyamlar tarafından sömürülmesine dur denilmelidir. Kapitalizmin acımasız pençesinin tırnakları Devlet ve kurumları tarafından törpülenmelidir.