Gün geçmesin ki tanımadığım bilmediğim bir telefondan mutlaka bir kadın tarafından aranılarak bir şeyler satılmak veya pazarlanmak üzere taciz edilmeyeyim.
En sondan bir önce gelen arama şöyleydi;
Kadın: İyi günler, Ünal KARAGÖZ ile mi görüşüyorum?
El cevap: Tabii ki evet demek zorundasın. Birisi sizi cep telefonundan arayıp da isminizi de biliyorsa, ne düşünürsünüz bir şekilde bir bağlantınız olduğunu düşünürsünüz.
Kadın: Öncelikle görüşmemizin güvenliği açısından görüşmemizin kayda alındığını bildirmek istiyorum. ( Yani benim size satmaya çalıştığım saçma hizmet, servis veya mal ile ilgili sizden çalacağım zaman için bana küfür etmeyin ve ayrıca size bu malı, hizmeti yada servisi satabilirsem (kaktırmak daha doğru bir tabir olur) zorla satmadığımı gerekli makamlara ispatlayabilmek için.)
Kadın: Müsaitseniz bir kaç dakikanızı alabilirmiyim?
Ben: Buyrun dinliyorum. (Kim olduğunu anlayabilmem gerektiği için)
Kadın: Enerji verimliliği kurumundan arıyorum. Aylık elektrik gideriniz ne kadar?
Ben: Bir kurum tarafından aranıyormuşum! Bu ünvan size direkt devlete ait bir kurum tarafından arandığınız izlenimini veriyor. Dolayısı ile dinlemeye devam ediyorum. Elektrik faturam ayda 50 TL civarı.
Kadın: Bulunduğunuz bölge itibarı ile %25 daha yüksek elektrik faturası ödediğinizi tesbit ettik.Adresinize göndereceğimiz cart curt cihazı elinize ulaştığında evin girişinde bulunan....
Ben: Siz kimsiniz beni arayıp devlet kurumu izlenimi uyandırıp bana ne satmaya çalışıyorsunuz. Siz kimsiniz?
Kadın: Ünal bey siz beni yanlış anladınız..
Ben: Bir daha hiç kimseyi bu şekilde arayıp kandırmayın dedim ve telefonu kadının yüzüne kapadım.
Kadın:Bugün itibarı ile bir telefon, giriş güzergahı aynı sonrasında bilmem ne hastanesinden arıyorum, check up ile ilgili bilgi vermek istiyorum.
Ben: Bu tür bir hizmet istemiyorum teşekkür ederim.
Bu tür yapışkan aramalarla ilgili gözlem ve tesbitlerim ise şunlar;
1. Mutlaka bir kadın tarafından aranıyorsunuz. Türk insanının kadınlara karşı olan kibarlığından yararlanmak adına bu işlerde kadın çalışanları kullanıyorlar. Kadınlar kimdir; annenizdir, kız kardeşinizdir, karınızdır yada kızınızdır, e bunların hepsi de sizin için çok kıymetlidir ve üzerlerine titrersiniz.
Psikolojik bir yöntem kullanarak sizi ajite ediyorlar.
2. Arayan kişilere aramalarda kullanılmak üzere özel bir metin hazırlanıyor ve bu metin üzerinden hiç durmadan konuşarak sizi ambale etmeye çalışıyorlar. Hatta bazı internet sağlayıcılar ve bankalarla ilgili sigorta satışı yapmaya çalışanlar sizi oldu bittiye getirerek satış gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ki bunların ki daha iğrenç, koskoca firmasın vatandaşı kandırmaya utanmıyormusun. Eskiden teksas tommiks kitapları okurdum, o kitaplarda vahşi batıda üç kağıtçı insanlar olurdu, bir kasabaya gelirler arabada mucize ilacı satan adama ilacı denemek için kendi arkadaşı tanıtım esnasında gelir ve tüm izleyicilerin gözü boyanır. Akabinde kelliğe ilaç olan mucize losyon satılır ve tas tarak toplanarak acilen kaçılır. Bunların yaptığıda bu hesap. Telefonda diyor ki şu anda hemen işlemi gerçekleştiriyorum, onayınıza müteakip hemen başlatıyorum evet onaylıyormusunuz???? Ben bu tür kalpazanlıklara karşı tedbirli ve dikkatli olduğum için HAYIR deyip kestirip atıyorum. İnanıyorum ki bir çok Türk insanı bilhassa da yaşlı olanlar kendilerine yapılanı anlayamayıp EVET deyip bunların kazığını yiyorlar. Yaptıklarının yanlarına kalmamasını dilerim. 3 kuruş para kazanıp kıt kanaat geçinmeye çalışan insanlara bu yapılmaz!!! Devletin de bunlara yol vermesi ve halkın alenen kandırılmasına göz yumuluyor olması yani halk adına bu işi bir kamusal sorun kabul edip bunlarla mücadele edilmemesi ayrıca çok şaşırtıcı. Adam televizyondan abuk sabuk şeyler satıyor, satmaya çalışıyor, yalan aynlış, mesnetsiz, abuk sabuk şeyler söylüyor. Doktor bilmem kim televizyonlara çıkıyor, diyor ki bu ürün şuna şifadır buna şifadır. Vatandaşımız saf, adam da doktormuş, yani nezdimizde çok saygın bir mesleğe mensup, yalan söyleyecek değil ya, demek ki işe yarıyor. Hem işe yaramasa neden televizyonlara çıkarsınlar. Mutlaka devlet denetimi vardır! HAYIR yok, önüne gelen eskiden İstanbulda vapurlarda tarak satan tipler gibi televizyonlara çıkıp halka saçma sapan bir şeyler satmaya çalışıyorlar. İşin acıklı tarafı devlet televizyonlarının bile bu işlerle ilgili reklam taleplerini kabul etmesi. Sizin daha çok reklam gelirine ihtiyacınız mı var? Zaten kaynaklarınız var, siz bari halkı bilinçlendirecek, iyiye ve güzele yönlendirecek yayınlar yapın..
3. Size mutlaka adınızla hitap ediyorlar. bu da çok enteresan çünkü ben hiç bir şekilde bu arayanlara ne cep telefonumu verdim, ne de adımı soyadımı. Heyhaaat yapılacak bir şey yok, dikkatli olun :)
Bir de bankaların ve kredi kartlarının verdiği rahatsızlıklar var, bunlarda durmadan mesaj gönderiyorlar. Olur olmaz zamanlarda mesaj geliyor, çünkü ben bunlardan kredi karı olduğum için yada müşterileri olduğum için beni satın aldılar. Artık istedikleri zaman beni arayabilirler veya mesaj gönderebilirler. E ne de olsa artık benim patronum oldular, istedikleri zaman bana ulaşabilirler. Cumartesi ve Pazar günleri hafta içi çalışmanın verdiği yorgunlukla ve biraz da keyif için geç saatlere kadar uyurum. Ama tabii bankalardan gelen mesajlar, hele bir tanesi var kredi kartını çok nadir kullanırım, ondan olsa gerek sabah saat 09:00 mesajları yağdırmaya başlıyor :) İnsanın nfret etmemesi mümkün değil böyle giderse telefon hattımı değiştireceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder