Akşam otele geri döndük. Resepsiyondaki kızdan check out saatini sorduum saat 12:00 olduğunu bildirdi. Bizim dönüş uçağımız saat 22:30 yani valizleri bırakacak yer lazım ama konuyu sorduğumuz concierge otelde bagaj saklayabilecek yerleri olmadığını söyledi :) olsaydı şaşardım zaten, peki ne yapacağız bagajları dediğimde Paddington tren istasyonunda emanet varmış oraya bırakabilirmişiz. Elimizde bagajlar Paddingtona gidemeyeceğimizden korsan taksi fiyatı sordum, hintli olan arkadaş kaç parça bagajımız olduğunu öğrendi ve 12 pounda gidebileceğimizi söyledi. Neyse artık yapacak bir şey yok çıkalım bir tur gezelim dedik, yakınlarda hediyelik eşya satan yerler var onlara bakmak üzere ayrıldık. Ana cadde üzerinde bir döviz bürosunun önünde levha gördük Paddington 7 pound yazıyor, hadi bir soralım dedik. Orta yaşın üstünde Arap bir vatandaş içeride oturuyor;
Biz.: Kaç para ödeyeceğiz?
Adam: 7 pound
Biz : Bagajlarımızda var 4 parça
Adam: Olsun 7 pound 2 sini şimdi vereceksiniz, 5'i yarın şoföre
Tamam dedik adam fişi kesti, 2 pound ödedik
Adam: Siz nerelisiniz?
Biz: Türküz, İstanbul'dan
Adam: İngilizce olarak önce benim annem de Türk diyor sonrasında başlıyor bozuk bir Türkçe ile konuşmaya gözleri doluyor konuşamıyor, çok duygulanıyor. Biz ne olduğunu anlayamadık ama anlayabildiğimiz adamcağızın belki annesi ölmüş, anadilini konuşunca hatırladı üzüldü. Adamcağız Irak Bağdat'lıymış oraya göç etmiş, çok az ingilizce konuşabiliyordu.
Ertesi sabah istediğimiz saatte 11:00 bizim Irak'lının ayarladığı taksi geldi, günaydın günaydın Taksici arkadaşın ismi Milayim kendisi Arnavut'muş. Bana neden Paddington'a gidiyorsunuz, uçağınız kaçta dedi bende uçak 22:30 ama bagajları otelde bırakamadık emanete bırakacağız dedim.
Mülayim : Ben isterseniz sizin için akşam saatine kadar kalması için bizim taksi şirketine sorayım kardeşim, hem taksi ile havaalanına giderseniz 32 pound ödersiniz.
Ben: Çok seviniriz böyle bir iyilik yaparsan dedim, Mülayim şirketi aradı, Arap olan şirket sahipleri kabul etti, götürüp eşyaları bıraktık tabii bu işe çok sevindik. Allah razı olsun, ne varsa bizim coğrafyanın insanında var.
Akşama kadar rahat rahat gezdik, Hyde Park'ın içindeki otomatlardan bisiklet kiraladık, kredi kartı ile bir yerlerde bir kaç kahve içtik ve saat 18:00 itibarı ile taksiye atladık ve havaalanına ulaştık. Uçak tam satinde kalktı ve güzel ülkemiz bir kez daha sağ salim döndük :)